5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1090
Okunma

Şafağı kucakladığında ağlardı o
Bense geceye yorgun düştüğümde...
Özlemi büyüttüğünde gurbete çıkardı o
Bense dudaklarımda tebessümüm yaş topladığında...
O, bakışları donduğunda tutkularına sığınırdı
Bense ellerim aşktan yandığında.
Yıldızlar çiçek açtığında güneşi arardı o
Bense gök gürleyip bulutlar kavuştuğunda...
O, düş kırıklığına uğradığında kapımı çalardı
Bense yüreğimde hasretlik titrediğinde...
O, karanlık sokağın aydınlık yüzünde yürürdü
Bense gecenin ağıtsı, hüzün dolu koynunda...
Kahkahalarını güneşe serdiğinde sevinirdi O
Bense kanatsız kör kuşu havaya saldığımda! ...
Çaresiz kaldığında dostunu arardı o
Bense eksikliğini hissettiğim ikinci yarımı özlediğimde...
O, umutsuzluğun pençesine düştüğünde elimi tutardı
Bense gün ışığına şarkılar söylediğimde
Duyguları kılık değiştirdiğinde sevgilim derdi o
Bense bekleyiş ve ayrılıklara göğüs gerdiğimde...
Şimdi o; elinde, avucunda birkaç nefeslik can
Yere bakan yüzüyle; yeni bir dost, yeni bir yer arıyor
Dalmış karanlık kuyulara, gizli günahlarını sayıyor
Sanki, alaycı bir büyünün etkisinde
Bir sağa, bir sola selam veriyor...
Bense, karın sessizliğinde düşlerimi ısıtıyorum
Ve uzaktan, çok uzaktan acı bir gülümsemeyle
Ruhumda asalet, yüreğimde dostluk büyütüyorum
Sevenlerim yanımda, isyanları kör kuyuya atıyorum...
Rukiye Çelik
25.11.2008 16:04:00