duruyorum,
"kimsesiz bir sokak ortasındayım."
ne bir ses ne bir nefes
ah zamansız karayel
eseceğin kadar es
karşımda utangaç gözleriyle
saçları topuklarında, mütebessim çehrede saki
damarlarım çekiliyor
tel tel liflerim sökülüyor sanki
sol yanımda bir sızı
sessiz kahkahalar duyuyorum
huvel baki
iki nefes arası
offf be yürek yarası
geçmişte duruyorum

vuruyorum,
Baykuş kanatlarında buhar’ı
gecenin köründeyim
ses tellerim çatlıyor gecenin ayazında
sayha sayha
zor be dostum zor, iğne ucunda çekmek
çekmek bu hârı
bari, bari yol gösterseydi Züleyha
bir eşim olmalı pervane
varsın deli desinler, ya da meczup divane
ne bu içimdeki hâl
sır perdesine inat
tak tak ayak sesleri, intizârdan intihâl
off ki off
vukuat, vukuat
gölgemi vuruyorum


arıyorum,
içimdeki beni ve seni.
gece tırnak atıyor rüyalarıma
eyvah ki eyvah
yoksun
yokluğunun, yokluğuna karışmış zaman
yok yok
bu böyle olmayacak, nefes zehir hasret ok
varsın matem tutsun kirpiklerimde zaman
açılmasın o kapın, sıyrılmasın o perde
ne der sonra yıldızlar
ya postacı kuşları
vurgun olmalıyız vurgun, tıpkı eskisi gibi
sen serde, ben derde
off ki offf Bülbülün can darısı
ömrümün bir yarısı
o da sen o da sen
ne kadar da yok desen
seni, seni arıyorum

soruyorum,
gecenin cinnetine seni.
gözlerim karanlığı parçalıyor
bir çift siyah karınca görüyorum
bir çift siyah karınca, sanki haşmetinde Mamut
kolkola girmişler, adımlarında umut
bir hayli olmalı yaşları
omuz omuza aşıyorken, engebeli taşları
ritmik baston sesleri
kahredercesine, sessizliği bıçaklıyor
bu olmalıydı zahir
satır başına inat
mutluluk adlı sanat
el ele ve göz göze ve serenat, serenat
haydi, haydi gel de çatlama
yol ver be bre dağlar
yol ver
sakla üstünde gölgemi
yalnız mısın, sessiz çığlıklar gibi
cevap ver soruyorum

görüyorum,
gözkapaklarım med-cezirde yine
sitemler gönderiyorum, geleceğe ve düne
kulağım çınlıyor sanki
sanki, bir şarkı çalıyor Gramofonda
bilirsin, bilirsin eski bir parça
Hamiyet Yüceses’ten, taş plakta “makber’i
niye bu şarkı, niye bu şarkı
bir düş olmalı bu, ya da bir kâbus
belki de, belki de gecenin son zaferi
biraz sen biraz ben gibi
bir sancı saplanıyor şakaklarıma
ciğerim alev alev
buz dağlarını yakardı, değseydi nefesim
tel tel dökülüyorum lime lime
çıldırmış olmalıyım, kimse yok ki gecede
ve sende yoksun
ya bu sözlerde kime
nerdesin, nerdesin
off ki offf eyvah ki eyvah
off be yürek yarası, iki gözüm karası
ömrümün bir yarısı
ya yarısı, yarısı
yolun son noktasındayım
bir yanımda yar, bir yanımda yâr
dağlara çıkma, vakti gezmeli diyar, diyar
gözlerim kararıyor öylece duruyorum
yolun son noktasında
"sanki beni bekleyen, bir hayâl görüyorum…"
Makberî – Ahmet Akkoyun…………….22/11/2008…………………….00:02………………İst
.............................................................................................................
gönül dostlarının gönül pınarlarından süzülenler

sevdan ile carpmaya basladi bu yürek
bir puslu bir nisan gecesinde
simdi hayalinin izleri var
hayatimin her hecesinde
serapmi kabus mu olursun bilemem
girsek askin donenecesine..
ister gunah gibi yaksan
ister sevap gibi cenneti alaya cikartsan
yeterki gelsen....
sizlayan sol yanima derman katsan
ve son gelisin olsa
gitmesen benimle kalsan......................aysegül atakli

not:tırnak içine alınmış iki satır ,ilk satır ve son satır
" " N.F.Kısakürek’e aittir