1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
58
Okunma
Bir yük aldım omzuma, adı bilinmez;
Ağır mı, kahır mı, tartısı inilmez.
Kapına geldikçe yolum silinmez,
Döndüm de içimde sızı kaldı hep.
Huzuruna vardım, dilim mühürlü;
Sözlerim boğazda, kaderle sürgülü.
Kalbim ürkek, aklım suskun, bükülü,
İndiremedim yük; izi kaldı hep.
Kaç kez kapında durdum, geceyle baş baş;
Bir yanım ateşkes, bir yanım savaş.
Gözlerimde yağmur, dudaklarım taş,
Sana varamadan hüzün kaldı hep.
Sevdiğimi desem, dağılır mıyım?
Bir kelamla bin duayı yıkar mıyım?
Kendimden vazgeçip sana mı yanayım?
Söylenmemiş söz içte kaldı hep.
Geri dönmek sanma vazgeçmek oldu;
Bu yürek sabırla imtihan doldu.
Susmak bazen en sadık yoldu,
Sükûtumda derin iz kaldı hep.
Bil ki bu sessizlik inkâr değildir;
Her susan yürek inkisâr değildir.
Bazı sevdalar dille söylenmezdir,
Gönülde saklı sır kaldı hep.
Geceler şahidim, yıldızlar tanık;
Her adımda kalbim biraz daha yanık.
Umudum kırık da niyetim sanık,
Yolumda bekleyen sen kaldın hep.
Bir dua öğrendim, ismini anan;
Bir sabır büyüttüm, içimde yanan.
Ne senden vazgeçtim ne kendimden kaçan,
Arada asılı hâl kaldı hep.
Yüküm ağırlaştı sustukça sustukça;
Yaralar derinleşti vurdukça vurdukça.
İçimde bir ses var: “Kal.” Dedikçe,
Gitmeye mecbur ben kaldım hep.
Kapına bırakıp içimdeki yük,
Belki bir gün olur gönlümde sökük.
Ne gurur büyüktü ne de kalbim büyük,
Acziyetle duran ben kaldım hep.
Eğer bir gün olur anlarsan hâlim,
Ne dargın ne kırgın; sadece yorgun kalbim.
Bu şiir bir sitem değil, bir teslim;
Eşiğinde bekleyen ben kaldım hep.
Kadir Turgut
5.0
100% (3)