3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
46
Okunma
Parke taşlı yol!
Ayağım değil, kalbim kanıyor bastıkça.
Hangi taşın altına saklandın söyle,
Hangi gecede unuttun beni!
Adımlarım değil bu ses yapan,
İçimde kırılan yıllar yankılanıyor.
Aşk dediğin buysa
Ben neden hâlâ yaşıyorum?
Yağmur mu bu yağan?
Hayır!
Göğsümden kopup düşen çığlıklar.
Taşlar bile ıslanmış benden,
Sen yine kurusun.
Bir zamanlar “biz” dediğim her şey
Şimdi ağzımda zehir.
Adını anınca
Dilim yanıyor,
Susunca içim çürüyor!
Bu yol bilirdi beni,
Saçlarım savruk, umutlarım deliyken.
Şimdi omuzlarımda
Gömülmemiş bir aşk taşıyorum.
Ey gidiş!
Bu kadar sessiz olma,
Bir kapıyı çarp,
Bir iz bırak,
İnsanı bu kadar yok sayma!
Adını kazıdığım taşlar şahidimdir,
Ben seni severken kendimi kaybettim.
Şimdi yol aynı,
Ne ben.
Sadece acı
Olduğundan daha gerçek.
Bağırıyorum,
Sesim bana bile ulaşmıyor.
Eğer aşk buysa
Ben bu yoldan
Çığlık çığlığa geçtim!
......Zeynep Saylan......
5.0
100% (7)