10
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
93
Okunma
Yaz kalem,
doğru dosdoğru dururken
yanlışa alkış tutan korsanları yaz;
ama öfkeyle değil,
ateşle değil,
bir aynanın sessizliğiyle yaz.
Yaz,
güneşi beklerken
kör noktalarda titreyenleri yaz;
kimsenin görmediği kuytularda
umudunu cebinde buruşturup taşıyanları,
sessizce ayakta kalanları yaz.
Bir selamla dünyayı güzelleştirenleri yaz,
bir tebessümle
gönlümüze ışık gibi girenleri de yaz;
iyiliğin ses çıkarmadan yürüyüşünü,
gürültüsüz bir insanlığın
ne kadar derin olabildiğini yaz.
Adamlığı yaz,
ruhsuzluğu da yaz;
insanlığı yaz,
adamlıktan nasibi olmayanları da…
kimseyi hedefe koymadan,
isim vermeden,
ama herkesin kendini bulacağı kadar
açık yaz.
Yaz kalem,
dünyayı güzelleştirmek için
nefes almadan,
ara vermeden,
satır atlamadan yaz;
bazen köşe ol,
bazen sütun,
bazen akış ol,
bazen bir bakış kadar kısa.
Kitap ol yaz,
dergi ol yaz,
gazete ol;
zamanın içinden geç,
ama insanın içinden çıkma.
Ve şimdi durma,
iyiliği bulana kadar yaz;
güzelliği bulana kadar yaz.
Çünkü bazı kelimeler vardır,
söylenmezse eksilir dünya…
Yaz kalem,
eksilmesin, titremeden...
ALİ RIZA COŞKUN
Dost Kaleminden;
Efsuni Kalem,
19.12.2025 09:47:25
Yaz kalem,
dosdoğru bir çizgi gibi uzanırken
karanlığın köşelerinde alkış tutan gölgelere dokun;
öfke değil, bir bıçak soğukluğuyla,
ateş değil, bir buz parıltısıyla yaz.
Yaz,
güneş doğmadan önce
pencerelerde bekleyen titrek elleri;
kimsenin bakmadığı sokak aralarında
ceplerinde kırışık umutlar taşıyanları,
rüzgâra direnen sessiz ağaçları yaz.
5.0
100% (19)