0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
10
Okunma
Kağıt evin sağlam kolonu
Nasıl taşıdın omzunda o ağır tonları
Kalbur misali fiziksel duruşları
Lakin dimdik duran ruhun endamı
Kalbini vermedin hiç kimseye
Olmadı zamanı tabi tanımak birisinde
Verdiler el oğluna güzel baksın diye
Mal gibi gördü erkekliği üstünlük bile
Kalbine sığdırdığın sobalı küçük bir ev
Kurtarılmayı hiç beklemeden kabullenerek
Gerçekten sığdı mı acaba içine bu görev
Yaşadın hep herşeyi kabullenerek
Ah! Anaların kraliçesi Demeter
Göster torununa gülüşün ne renk
Kederler arkada kaldı ağlaman yeter
Persephone’lar rahatta, bahçene olur renk
Tek biri sadece Hades’in koynunda
O da aslında mutlu baksana
Seni bekler diğer diyarda
Gittiğinde bitecek özlemin aslında
Kemiklerinde ki kırıklar kaldı ardında
Ruhunun kırıkları ile yaşlandın aslında
Lakin kırıklardan doğan altın auranla
Güçlü bir bilgesin aslında
Seni bu kadar merhamete iten ne?
Herşeye rağmen vicdanı bırakmayışınla
Seni bu kadar sevgi dolu yapan ne?
Herşeye rağmen intikamı almayışınla
Alındı mı senden öfkenin silahları
Kullanmazsın kalbinde ki acıları
Dönüştürerek bulursun sevgilerin en hasını
Neden gülmezsin mutluluğun en güzelini
Pişmanlıklar mı yük bindirdi?
Yoksa yüklerin mi çok hafifledi?
Hissettin mi olacak olan yarınları?
Yoksa bıraktın mı yarınları?
Benim tek ve kabul ettiğim atam
Diğerlerini hep kopartıp atam
Senden kalan mirası sadece kabul edem
Şifanı ve bereketini severek ruhuma işleyem