0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
45
Okunma
Sana yönelen sertlik
seninle doğmadı.
Sen sadece,
zamansız bir acının
önünde durdun.
İnsan büyür,
takvim yaprakları eskir
ama bazı yaralar
aynı yerde kalır.
Yetişkin bedenlerde
konuşmayı hiç öğrenememiş
çocukluklar yaşar.
Sevilmeyen yer
kabuk bağlar,
görülmeyen yer
bağırmayı öğrenir.
Eksiklik,
kendine ses bulamayınca
öfkeye dönüşür.
Kimi insanlar
başarıyla saklar içini,
unvanlarla ayakta durur,
kontrolle güvende hisseder.
Ama bastırılan acı
iyileşmez,
sadece daha ağır bir gün
bekler.
Ve o gün geldiğinde
yük birine bırakılır.
En yakına,
en sessize,
en çok anlayana.
O an sorarsın:
“Niye ben?”
Cevap can yakar ama gerçektir:
Seçilmedin.
Denk geldin.
Çünkü herkes
kendi iç savaşını
en yakın hedefte verir.