Seni bir ömürlük kışa sığdırabilirim.
Seni, hayallerimden aşağı itebilirim.
Hiç olmamışsın gibi unutabilirim.
Yaşanan tüm güzellikleri de öyle.

Seni şu an kefenleyip, aslında var olmayan bir mezara gömebilirim.
Bütün çocuk gülüşlerini, çiçekleri ve dahi baharı; hepsini ama hepsini zihnimden silebilirim.
Kirletebilirim ellerimi; düşlerimdeki seni lime lime ederek.
Dilimi küfre bulayabilir, akıllarda yer tutmayan cümleler kurabilirim.
Ustayım, sen de bilirsin.

Şu an istersen gidebilirim; gelebilirim ya da…
Görünmez olan tüm o duyguları giydirebilir, kapına zil, evine pencere, pencerene perde olabilirim.
Bardaktaki suyun olabilirim; susuzluktan kurumuşken dilin damağın, kana kana yudumladığın.
Geçip karşına annen olabilirim, baban…

Seni dinleyebilirim; hiç anlamasam da gevelediklerini.
Eğer çok istersen, uzakları yakın, yakınları uzak edebilirim.
Tüm dünyayı boşaltıp sana armağan edebilirim.
Seni ya da… bütünüyle seni, sadece seni; hiç olmamışsın gibi silebilirim.
Korkularını alabilir, sonra tekrar sana satabilirim.

Düşmanın, celladın, akraban, can yoldaşın, içindeki sen olabilirim.
Acıkabilirim senin yerine; acı çekebilir, kanayabilirim.
Kırabilirim bacaklarımı seninkiler yerine.
Yalanlar söyleyebilir, suçlar işleyebilir; senin çaldığın ne varsa, “ben yaptım” diyebilirim.

Hapis yatabilirim eğer istersen; affa uğrayabilirim.
Adil veyahut adaletsiz olabilirim.
İnfazımı yakabilir, müebbet yatabilirim.
Tanrı’yı reddedip materyalist, ateist, nihilist, hatta sadece hümanist olabilirim.
Günahkâr, riyakâr, müfsit olabilir, ateşlerde yanabilirim.

Kırdığın tüm kalplerin kırıklarını avuçlayıp, ellerimi kanatabilir; herkesin ahına ev sahipliği yapabilirim.
Çenemi kırabilirim, gözlüğümü kırabilirim; dişimi kırabilir, şah damarımı boynumdan söküp atabilirim.
Dinlediğim müziklerde sesini duyabilir, kitaplarda ismini okuyabilirim.
Dayanabilirim sana zor gelen ne varsa.

Sevebilirim seni yeni baştan; istemesem de yürekten.
Hatta… hatta bak, bak ne diyeceğim.
Ölebilirim dilersen; ölebilirim!

Sen…
bunca üzerime alınırken ben seni,
bir tek şey kalıyor sana düşen:
utanmak!
Bir başına yapabilir misin bunu?

Z. P.