0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
24
Okunma

Düşler ülkesi bir sisle örüldü, incecik,
O loş sokaklarda kayboldu, o küçücük ışık.
Gözlerim açıldı bir kabusun soğuk alnında,
Terk edilmiş bir yalanın, solgun kıyılarında.
Yüküm omuzumda, her geçen gün artan yaşım.
Acıya alıştım ben, o benim eski sırdaşım,
Uyanışım bile, bir kayıp hissiyle mühürlü,
Sadece yorgun bir ruh, ezellerden kahırlı.
Ne var ki elimde tutunacak, ne bir dal,
Her damla yaşım, buz tutmuş bir arzuhal.
Ağladım da sustum, sesim boğuldu göçümde,
Ruhumda biriken o sonsuz ayazlar içinde.
Kader, artık tenime işlenmiş ince sır nakış,
Hüzünlü gözlerde, keder ve ümitsiz bir bakış.
Sadece zamanın ağır hüzünlü akışını izlemek,
Kalbimdeki acıyla, dost olamaz onca emek.
Biliyorum bu karanlık, sonsuza dek sürecek,
Düşler bitti, hatıralar bir bir gömülecek.
En büyük yalnızlık, kalabalıkta susmakmış,
Şimdi bir kalp, birde melankolik aşk kalmış.
Artık ne ileri gitmek, ne de geri dönmek var,
Yaslandığım!.. aslında üzerime çöken duvar.
ERDİNÇ SERT