Yalanmış düşlerim yalanmış hayat
Dünya’nın derdine düşmüşüz gardaş
Ayağıma taşlar dolanmış hey! hat
Hayaller ardına koşmuşuz gardaş...

Kimi toz pembe yaşar Dünya’da
Kimi hayal kurar coşar rüyada
Kimi uyanınca düşer feryada
Boşuna dağları aşmışız gardaş...

Sebepsiz akmış hep gözyaşlarımız
Zehire dönmüş ah! su aşlarımız
Çatılmış yüzlerde bu kaşlarımız
İçimizden dolup taşmışız gardaş...

Her gülen yüzleri dosttur diyerek
Tutupta bağrında taht’a koyarak
Yalan bakışlara boyun eğerek
Şu kısacık ömre küsmüşüz gardaş...

Merhamet ettikçe maraza döndük
Çiçeğe böceğe yandıkça söndük
Riyakar kullara aldandık kandık
Azgın seller gibi çoşmusuz gardaş...


Artık vakit geçti ömür tükendi
İçimde ki yara sanki dikendi
Gözümden yaş değil akan hep kandı
Peşin mezarımız deşmişiz gardaş...


Dönüpte bir baksan şöyle geriye
Yolumuz tükenmiş farzet yarıya
Kargaların derdi bir tek darıya
Bizler avuç avuç saçmışız gardaş...


Köpekler çalsada kaçsa çarığı
Sanmasınlar kârdır açsa yüreği
Baharda yerler de soğuk kırağı
Ufak hesaplardan geçmişiz gardaş...


Erdinç SERT