8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1345
Okunma

"önümden geçip giderken ayağının bastığı yerler bir gül bahçesine dönüşüyor ve sana seslendiğimde bana baktığın zaman sanki zaman duruyor"
(bu defa kendi haline bırakın ellerimi
istediği gibi çıplak bıraksın ruhumu...
geveze bir beynim var zaten,
bir de siz uğraştırmayın beni...)
ah, Nurbanu Sultan
içkinin yapamadığı kadar şehzadeyi çarpan sultan
senin de göğüslerine pudralandı mı esrar?
kokunla yazıldı mı hasta adamın reçetesi...?
yoksa şahların evreninde
küçük bir kızmıydın kendi halinde...
bağrında yan diye gönderildiğin hazine
çoktan mühürlenmiş kilit değil miydi?
değiştirebildin mi söyle...?
soyunun sürülmesini engelleyebildin mi...?
etrafın dört duvar değil miydi?
yoksa ellerin uzanır mıydı söylesene...?
söylesene...
aklın çocukluğunun güzel sokaklarında mıydı?
beş vaktin farklı makamı aldımı seni içine,
yoksa çanlarda mı gizliydi itikatın...?
güzel Cecilia,
küçük bir kız değil miydin...?
çıkar dünyasında...
ah! Cecilia,
bir bakışın değil miydi koca imparatorluk
tatlı dilin değil miydi ona gelecek
saçların kadar kıvrak zekan değil miydi düşmanımız...?
değil miydi Cecilia?
şimdi,
iğneyi cümle’ye
çuvaldızı alem’e batıralım...
cümle alem delik deşik olsun...
dilek