1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
30
Okunma
I. Başlangıç: Sessizliğin Hammaddesi
Sessizliğin dibinde, daha zaman bir ad değilken,
Ben bir fikirdim.
Bir düşünce kırıntısı gezegenlerin henüz dönmediği boşlukta.
Ne keder bilirdim, ne de coşkunun tınısını.
Sonra o an geldi, o Büyük Dokunuş, o İlk Soluk.
Bedenim topraktan yoğruldu, çamurun sabrı, suyun akışkanlığı.
Atomlarım yıldızların ölümüyle saçılmış tozdu,
Benim harcım, bütün bir evrenin ıstırabı ve ihtişamı.
Kilden bir heykeldim önce, kuru, dilsiz.
Kemik, damar, sinir... hepsi birer çizim, birer vaatti.
Ve sonra O nefes... O canlı, gürleyen rüzgar,
Girdi ciğerlerime, canımın boş odasına.
“Ol!” dedi, ve ben oldum.
Bir anda karanlık, aydınlığa dönüştü.
Çamur, bilinçlendi.
Sessizlik, çığlığa... Doğuşun çığlığına.
II. Varoluşun Şafağı: Bilinç ve İrade
Gözlerimi açtım. İlk gördüğüm: ayrılık.
Topraktan ayrılmıştım, O’ndan ayrı, ama O’nun eseri.
Korku ve merak, iki kanadım oldu.
Bana bir isim verildi: Âdem. İnsan.
Ve bir yük: Seçim.
Cennetin bahçeleri ayaklarımın altındaydı, sonsuzluğun sesi kulaklarımda.
Fakat içimde, o fısıltı... Arzu.
Yürüdüm, düştüm, tattım. Bilginin ağırlığı omuzlarımda.
O yasaklı meyvenin tadı neydi? Belki sadece bir özgürlük provası.
Kendimi bilme cesareti.
Düşüşüm, benim yükselişim oldu.
Çünkü kovulmak, bir yer inşa etme zorunluluğuydu.
Sonsuz rahatlık bitti, şimdi emeğin ve terin şiiri başlıyordu.
Bana verildi:
Akıl: Sonsuzluğu hesaplayabilen, bir damla suda fırtınayı görebilen.
Duygu: Hem cennet hem cehennemim. Aşk, acı, umut ve ihanet.
İrade: Kaderiyle güreşen, kendi yolunu yontan o inatçı kuvvet.
IiI. Ben İnsanım: Çelişkiler ve Destan
Benim hikâyem çelişkidir. Bir destan.
Hem bir damla, hem okyanusum.
Ben...
Savaş başlatanım, kardeşime eli kalkanım; ama aynı zamanda merhametle yara saranım.
Yalan söyleyenim, hırsın körlüğünde boğulanım; ama bir yandan da hakikat uğruna ölenim.
Yapanım, yıkanım, şehirler kurup, bir çırpıda viraneye çevirenim.
Korkarım, yalnızlıktan kaçarım, ama en büyük düşüncelerimi yalnızlıkta bulurum.
Zamanın tutsağıyım, her saniye eriyen buz.
Ama sanatla, şiirle, bilimle zamanı durdurmayı denerim. Bir iz bırakmayı.
Ne bir melek kadar saf, ne de bir şeytan kadar kötüyüm.
Ben o iki arada kalmışlığımdır.
Ruhum gökyüzüne uzanır, ayaklarım çamurun içindedir.
Benim görevim, bu iki uçurumu köprülerle birleştirmektir.
İV. Miras ve Sonsuzluğa Çağrı
Benden geriye ne kalacak?
Yığdığım taşlar mı? Unutulan sözler mi?
Hayır.
Benden geriye kalan: Öğrenilen ders.
Her düşüşten sonra yeniden ayağa kalkma, her yara izinden bir bilgelik haritası çıkarma gücü.
Ben insanım.
Yaratılışımın özü, eksikliğimdir.
Çünkü mükemmel olsaydım, aramazdım.
Koşmazdım. Yaratmazdım.
Ben o bitmeyen arayışım.
Adımı unutan, ama eserini bırakan.
Tozdan geldim, toza döneceğim.
Ama o aradaki kısacık parantezde, o küçücük nefes alışta,
Bütün bir evrenin anlamını sığdırmaya çalışan o kalbimle yaşadım.
Ve bu, benim en büyük mucizemdir.
Ben insanım.
Ve bu, her şeye rağmen güzeldi.
5.0
100% (1)