0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
24
Okunma

Takdir edilen insana...
Eskiden kalbi güzel insan denirdi...
Kayıtsız, şartsız güzellik kavramı kalptir...
Hemen kalbe yönelirdi, o insan!
Kalp güzelliği ile yönetirdi her insanı...
Sonra beyin çıktı sahneye...
Akıllı insan, güzel insan denildi...
Kafası çalışıyor, beyni süper...
Bu insan çalışkan güzel insan tastik edildi!
İnsanlar kendisine hayran kalırdı!
Çünkü, her bir maharet onda idi...
Güzellikte onda kabul edilirdi...
Şimdi günümüzde ise...
İnsanların düşünceleri ile davranışları değişti...
Her şey açık ve alena oldu!
Ar, edep, namus pek kalmadı!
Ahlak ortadan kalktı!
Herkes istediği gibi, istediğini konuşuyor oldu!
Hiç çekinmeden her şeyi yapar oldu!
Zamanla, kalp ve beyin Insanın gözünde değer kaybetti!
Maneviyat değil, görsellik pirim yaptı!
Kalça popiler oldu!
Kendini şöyle bir salladı!
Tahtı devirdi!
Birinciliği devraldı!
Güzellik bilincı ortadan kalktı!
Gözler orada, kalçada odaklandı!
Nefis böylece uyanıyor..
Güzellik kararı, orası baz alınarak veriliyor!
Büyüklüğü ve seksiliğine göre kesinleşiyor!
İlişkiler kalça üzerinden başlıyor!
Her şey orada bütünleşiyor!
Hikayede orada, onun üzerine yazılıyor!
Erkek artık kadına bakarken, kalp gözüyle bakmıyor!
Nefsiyle...
Düşünmeden!
Haya etmeden!
Oraya odaklanarak!
Ağzının suyu akarak!
Kötü niyetini gerçekleştirmek için!
Planlar yaparak!
İnsanlık yok artık!
Hak getire...
Mantık, falan hiç yok zaten!
Daracık bir kıyafetle bir kalçalı geçiyor karşı sokaktan!
Erkeğin bütün hayat felsefesi o an, yeniden şekilleniyor!
Zaman duruyor...
Kalp atmıyor...
Beyin çalışmıyor...
Mantıkla, beyinle değil!
Belden aşağı düşünüyor!..
Ciddi bir ilişki...
Evlenme fikri...
İlişki geçmişi...
Gelecekteki yaşanacak travmalar...
Ve gelecek kaygısı...
Hepsi sanki, “Arka fon müziği” gibi oluyor!
Ön planda...
Yani sahneye,
hemen kalça çıkıyor!
Beyin diyor ki.
“Iıı ıı, sakın ha!"
"Bu kişi sana uygun değil!” diyor...
Kalça hemen atılıyor!..
“Sen beni kıskanıyorsun!"
O,
nun için sen sus, boşuna konuşma!”
Ve erkek susuyor!
Hemen sus pus oluyor!
Çünkü, beyindeki zekâya hayran değil!
Kalçanın seksi görüntüsüne ve şekline ikna oluyor!
Zekaya, güzelliğe değil!
Kalçadaki orantıya hazır ola geçiyor!
Görüntüye tav oluyor!
İştah kabarıyor!
Büyük bir arzu duyuyor!
Ahlaka değil!
Estetiğe bağlanıyor!
Kadın da hani, masum değil!
Daracık giyimi ile ortaya çıkan kalçası ile kadın ben buradayım diyor!...
Kadın kalçayı artık sadece taşımıyor! Yürürken, bilerek bir sağa bir sola sallıyor!
Erkeğin dikkatini çekerek...
Kalçasını "Hadi gel!" Diye konuşturuyor!
Eskiden kadın yürürdü!
Kalça bol kiyafeti ile öylece dururdu!
Şimdi, erkeğin dikkatini çekerek...
Bakışlarını üzerine çekiyor!
Ona, cilveli yüruyüşü ile mesaj veriyor!
"Bak, ben buradayım!" diyor!
Arkasından,
"Evet, ben İşte böyle bakılırım!” diye övünüyor!
“işte böyle, arkama takıp, izlenirim!”
"Nefsini uyandırırım!"
“Arzu edilirim!”
Diye kendisiyle övünür...
Kadın artık aynaya bakarken!
“Nasıl acaba kıyafetim yakıştı mı?” diye seviniyor!
"Umarım bir yerim açık değildir?" diye telaşlanmıyor!
Sonra rezil olurum Demiyor!
“Kaç beğeni ederim?” diye kendi kendine soruyor!....
Kendince bu durumundan dolayı övünüyor!
Kalça, artık günümüzde, kadının ikinci CV’si oldu!
Sokakta,
Ahlaktan önce yürüyor!
Girdiği işte diplomadan önce duruyor!
Kafede, restoranlar ve barda...
Karakterden önce konuşuyor!
Ve kadın günümüzde şunu çok iyi biliyor!
Kalça olursa, hemen dikkat çekiliyor!
Kalça yoksa...
Artık, işe girmek için, karakter bile yetmiyor!
Gerçek şu ki...
Erkek kalçaya bakıyor...
Niyeti bozuluyor...
Ağzının suyu akıyor...
Kadın önce kalçasını sonra kendisini sunuyor...
Sonra, kadın süzülüyor!
Erkek
Ağzı açık gözlerine değil!
Kalçasına bakıyor...
Kendince: "Bu iş tamam!" Diye anlam yüklüyor!
Ama kimse kendine şunu sormuyor?
“Biz ne zaman birbirimizi insan yerine koyup!
Eskisi gibi...
Insanların ahlakına, karakterine... kalbine ve ruh güzelliğine bakacağız?”
Çünkü, çağımızda kalça varken!
Ruh detay sayılıyor!
Vücut varken, zihin tekrar film fragman oluyor!
Ten varken, kalp altyazı geçiyor!
"Hadi kaçırma bu fırsatı!" Diye...
İnsanlar artık bitbitine
Aşık olmuyor...
Beğeni alıyor!
Aşka artık emek etmiyor...
Sadece görüntü...
Günü birlik ihtiyaç giderme...
Gelecek icin pilan yapmıyor! Sadece gününü gün editor...
Hep duygları uyuyor!
Sosyal medya ile heo beyin uyutuluyor...
Kendisi sevilmiyor...
Sadece kalça izleniyor....
Bilerek izletiliyor...
Ve herkes kendi kendine şuna seviniyor!
“Ben çok arzulanıyorum!”
Kendisi ile övünüyor...
Oysa, ne kötü duruma düştüğünü bilmiyor!
Çoğu kadın böyle taviz vererek güzel olduğunü düşünüyor...
Ama bilmiyor ki, sadece kendini sergileniyor!
Özetle...
Kalça günümüzde ikinci beyin olduysa...
Demek ki, birinciyi çok uzun zaman önce kaybetmıştir!
Sonra aklını...
Ve biz bugün, düşünen zihinler değil!
Biz erkekler, yürüyen arzular olduk!
Ama ne acı...
Dinçer DAYI