1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
40
Okunma
Bu Şehirde gökyüzünün gözyaşları yağıyor,
Yağış kaldırımları daha çok yalnızlaştırıyor.
Güz, rüzgârın en ince parmaklarıyla
Son düşen yaprakları avuçluyor,
Yavaş yavaş bırakıyor yere…
Benim sana tutunamadığım o gün gibi;
Sessiz ve bir daha geri dönmemecesine.
Yağmur sulayacak içimdeki fidanlarını?
Hangi fırtına incitecek bu kırık hayalleri?
Geç kalmış kuşlarız biz seninle,
Kanatlarımız sevdaya kırık, aşkta yaralı,
Dallara zamansız kondurulmuş,
Hâlâ birbirimize bakıyoruz titreyerek.
Sevdam bir yaprak oldu,
Rüzgârın avuçlarında eriyor; düşüyor
Yaprak düştükçe kanıyor içim,
Ama yine de,
Yağmurda ıslanırken,
Rüzgârda savrulurken,
Adını fısıldıyorum boşluğa:
Çünkü sen, benim en güzel acım,
En koyu özlemim,
Yıkılırken bile sarıldığım
Tek sıcaklık, tek yangın,
Tek sonsuzluğumsun…
Bedri Demirpençe
5.0
100% (2)