Bir gün...bu sırlı ölüm
Düştüğüm iki metrelik
Çukurda buldu beni.....
Belediyenin ölüm çukurunda can...
Motorun egzoz sıcaklığında ruhum..
Sanki bir an evimdeyim....
Çukurda can çekişirken bedenim...
Mutluydum...
Her kare filim şeridinde yaşam...
Her şey belirgindi sanki...
Yaşam gülümsüyordu usulca bana..
Ölüm katılığındaydı bedenim sessiz
Ruhum ayrılıyordu , bilinmezliğe
Yavaş , yavaş....kopuyordu bedenimden
Anne, baba , kardeşlerim
Bana gülümsüyordu sanki çocukluğum
Her şey...geçmişe gidiyordu ansızın
Ana rahmine gidiyordum..
Bir çocuk doğuyordu elde makas..
Arsız ağlıyordu ebenin ellerinde..
Anılarım yaşıyordu beynimin hücrelerinde .
Acılarım bitti bir tünelin ucunda..
Binlerce el , kavuşmak için..
Sevgiyle , aşkla uzattılar ellerini
Gülümseyerek baktım bu seçkin insanlara
Bir mutluluk , bir ısı yayıldı bedenime...
Herkes kucaklamış...gel , gel diyordu...
Mutlulukla hızla dönmeye başladım
Bu karanlık tünel içinde ışık hızında sevgi..
Tünelde baş döndürücü bir hız içindeyim..
Bu burgaç bir güneşe kavuşmak için ,
Işık hüzmeleri kucaklıyor , içine alıyor beni...
Tanrının elleri uzanıyor...bana ışıklar içinde
Anne sıcaklığında yüreğim..
Huzur buluyor geçmişim , geleceğim
Yalvarıyorum mutluluk ve sevgi içindeyim
Kimse duymuyor beni ,ellemeyin mutluyum
Dokunmayın diyorum...kimse anlamıyor beni...
Ruhum yükseliyor bedenimden boşluğa çıkıyor..
Zaman kalmadı...kanı tamponlayın diyorlar..
Hastaneye yetiştirirken , benim ruhum inciniyor
Bırakın beni diyorum , kimse duymuyor beni
Bırakın artık...mutlulukla , sevgiyle ölmek istiyorum...!