3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
95
Okunma

Kalakalmışım sen kokan bir ıssızlıkta;
Serabı sen, düşü sen, kuyusu sen çöllerde.
Ayak izlerime sinmiş sensizlik,
Adını yazamamış kumlar mahzun bir sessizlikte…
Yâr… Çok zor gecelerin,
Perde perde çöküyorsun içime, karanlık bir fasıl gibi.
Sonra düşüyorsun hayâli rüyama
Bir aydınlık seher gibi.
Yazdığın son mektubun
Son satırının hüznünde kaldı kalbim,
Kül olup savruldu gönlümde
Veda değil;
hoyrat bir bensizlik dedin.
Gölgesiz bir gecenin içine bıraktın beni
Dönük hiçbir kapı bırakmadan…
Yerleştin sol göğsüme devasız ızdıraplarla,
Kör bir kor gibi sönmeyen azaplarla.
Olsaydın bana irşad,
Kalmazdı hevesli bakışlarım gözyaşımın kursağında…
Ey sûreti mahperî yâr,
Nâfi ol senli yaralarıma.
Bir küçük şûle serp, sönen baharımın toprağına…
Ah… Gelsen de şenlense dünyam,
Yanaşsam mûnis bir aşkla,
İntikal etsem yüreğimden yüreğine…
Her sızımda adını diriltsem sana,
Bir nefes olur mu değse tenine sesim?
Şarkılar da söylemiyor artık seni;
Dilimde adın da yok,
Gönülde yâre kaldı,
Çerçevede resmin de yok!
Söz geçmiyor artık o iç yangınına,
Kelâmı senli lisânı muhbir naralarıma…
Şimdi misafirdir bana senden gelecek her nedamet.
Nâ-şâdımı şâd ü handân eyle,
Eyle ki bahtiyar olsun bu meczup.
Senden gelen her naz, her niyaz sefâdır bana.
Ve sen nereye tecelli edersen ben oradayım.
Ben sana her daim âşinayım…
Çünkü
ben seni hasbelkader sevmedim.
Ayşe KURNAZ
5.0
100% (5)