0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
61
Okunma
Oyuncakçı dükkânının camına
yanaklarını yaslayan küçük boyacı çocuk…
Sanki cam değil,
çocukluğuna açılan sessiz bir pencere.
İçeride dönen pilli tren,
raylarına gizli bir masal arıyor;
ama masal,
çoktan çocuğun ceplerinden düşmüş
bir misket gibi kaybolmuş sokakta.
Belki de bu yüzden,
ayakkabıları geceye boyarken
pembeyi saklıyor kalbinin kıyısında;
çünkü bilir:
bazen umut,
bir trenin durmadığı yerden başlar...