0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
43
Okunma

Bu şiiri 3 bölüm olarak yazdım, ilk 2 dörtlükte kadere teslim olmuşluk, yaşadığı herşeyi kabulleniş var. 2. bölümde kaderin getirdiklerine bir isyan başlangıcı var, kabullenmeme, reddetme. 3. bölümde ise aslında kaderin tek bir yoldan ibaret olmadığını, kendi seçimlerimize göre şekillendiğini ele aldım. Kısaca böyle anlatabilirim bu yolculuğu.
TESLİMİYET
Yazgım buymuş, fermana boyun eğdim.
Ama bu sessizlik, ecelden daha vahim.
Ben isyanı değil, derdi dile getirdim.
Ey kâtip, bu mürekkebin sahibi kim?
Kâtip sustu, mühürlendim o ana.
Anladım ki kalem, senin iradendi.
Ömrümü adadım verdiğin merama,
Olmak için sadece, senin himayende.
İSYAN
Neden çabaladım, sayfalar artık boş.
Himayen acı verdi, huzur değil.
Kâtibin mürekkebi bile sarhoş,
Bu teslimiyet, akıl kârı değil.
Kâtip sarhoşsa ferman hükümsüz
Sayfalar yırtılır bu acı biter
Dua eksik, kelam kalır güçsüz.
O kırık kalem huzuru vadeder
UYANIŞ
Sitemim sana değil, kör inancıma,
Suçlu ben miyim, önümde dar ağacı var.
Kâtip yazmış kaderi, verilmiş karar,
Ne dua yeter, ne fayda eder ikrar.
Kalem sustu, sayfalar bana döndü,
Her kelam kendi sahibini söndürdü.
Bir sır kaldı, kalbime gömüldü,
Kâtibin ben olduğunu geç fark ettim.