1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
54
Okunma
Yüreğimin tam ortasına
Bir çizik attı kader;
Kan değil, ömür sızdı altından,
Geceler kapkara, sabahlar küskün…
Ben sustukça, içimdeki yangın
Daha bir harlanıp büyüdü,
Adımlarıma ket vuran
O görünmez prangalar gibi…
Bir gün dedim ki kendime:
“Ey gönül, bu kaçıncı yıkılışın?
Bu kaçıncı duruşun ateşin karşısında?”
Ama cevap vermedi içim…
Küllere bulanmış bir adamın
Ne söyleyecek nefesi kalır,
Ne de tutunacak bir dalı…
Sen…
İsmine bile tenezzül etmiyorum artık,
Hani dönerdin, dönemez oldun,
Hani severdin, sevemez oldun…
Benim sana açtığım kapının eşiğinde
Kendi gölgene bile sahip çıkamadın.
Ben kırıldım, sen dağıldın;
Ben yandım, sen geçip gittin.
Uğruna içtiğim tüm dualar
Dilimde pas tuttu.
Ben seni omzumda taşırken
Sen beni omzuma yük ettin.
Vicdan desen yitik bir çocuğun
Karanlıkta kaybolmuş adımları gibi…
Nereye baksan yok,
Neye tutsan kırılıyor.
Varsın olsun…
Devran döner elbet,
Kaderin terazisi şaşmaz bir gün:
Bir bakarsın, sen de gidersin
Kalbinden sökülmüş bir sevdanın izini aramaya.
Bir bakarsın, nefesin dar, gözün yaş,
Gündüzlere küskün, gecelere muhtaç…
O zaman anlarsın
Bir adam nasıl sessizce yıkılır da
Düşerken bile gururundan vazgeçmez.
Ve biliyorum…
Bir gün bir anı yoklar seni,
“Acaba?” dersin,
“Acaba şimdi o ne halde?”
İşte o gün nehir yatağını bulur,
Küllerim rüzgâra karışırken
Adım kulağına gelir bir uğultu gibi.
Sen sandığın şey
Benim değil, kendi vicdanındır o.
Ben?
Ben artık yoluma hamdolsun
Daha ağır ama daha dik yürürüm.
Yaralarım var, evet,
Ama her biri bir öğüt,
Her biri bir hatıra,
Her biri bir insanın sırtı dönünce
Nasıl buz tuttuğunun kanıtı…
Sen ise….
Varsın bahtın kendi gölgesine düşsün,
Varsın yüzün gülsün sanıp
İçin çürüsün.
Benim ahım sana yakışmaz;
Ben yalnızca teslim ederim olanı,
Gökyüzü ne hüküm yazarsa
Sen onu yaşarsın.
Ve son sözüm şudur:
Beni ezemedin…
Kırdın, evet;
Yaktın, yeminle;
Ama çökertemedin.
Çünkü ben
Ateşten geçmeyi bilenlerin soyundanım,
Sen ise
Kendi yangınında bile ısınamayanlardan…
Kadir TURGUT