1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
173
Okunma
Keşke, sana korku salan herşeyden çekip alabilsem.
Kurtara bilsem seni karanlığından.
Uzata bilsem keşke kollarımı sarılsam sana.
Gitmek için bu kadar acele etmesen keşke,
Düzeltip onarabilsem kirip döktüklerimi.
Birazcık izin versen,
Gururuna kavuşabilsek mesela.
Bildiğimiz kokuları,
Bildiğimiz capkın bakışları,
Bildiğimiz en masum gülüşlerimizi,
Birlikte uyuyup uyandiğımız sabahlarımızı
Unutmak zorunda olmasak keşke...
Toparlansan biraz kendine gelsen,
Yitip gidiyorum yoksunluk krizlerinin ortasında,
Yetişemezsen şayet,
Bir sabah ansızın uyanacaksın selama.
Gittiğin yerde her kimle olursan ol,
İçin cızlayacak, kaybedeceksin sonsuza dek...
Birine masum masum bakmayı,
Birine severek bakmayı,
Birine bakarken kokunun hissedilmesini mesela.
Tanıdığım en cesur kadın,
Anka kuşum,
Kaderini aynı yazgıyla yeniden çizemezsin...
Kırılıp döküldüğün yerlerden kalk bul bizi.
Belki, koruyamadım lakin
Seni kaybetmekten korkan tek kişiydim ben.
Simdi gitmenin vakti değil,
Daha kokun gitmedi sayfalardan, yastığımdan.
Beni herkesle savaştır raziyim ama,
Seninle savasamam yenilirim kurban olduğum.
Senin birini nasıl sevdiğini bilirim,
Sende benim birini sevdiğimde nasil sevebilecegimi bilirsin.
Yanlış insanlari sevmemize izin verme
Vazgeçme kalbindeki o kıpırtıdan...
Kurduğumuz tüm hayalleri yanlış insanlarla yaşatma bırakma bizi tutun kurtul etrafını saran tüm acılardan.
Gittiğinden beri lokma geçmedi boğazımdan,
Uykuya yatmadı gözler, yanımda değilsin.
Kahvenin bile tadı kaçtı sensiz.
Elimde bir kaç anı korkuyorum onlarda yok olacaklar diye.
İzin ver kendine bekle perşembeyi.
5.0
100% (2)