Gözlerimi kapatınca, o şehir yine çağırıyor beni. Hangi sokak unutabilir ki ayak izlerimi, hangi duvar silebilir sesimi? Bir şehrin kaldırımlarına kazınmış özlem, yağmurla silinir mi, baba?
Kırgın zamanlar var avuçlarımda, eksik gençlik, yarım kalmış hayaller… Sırtımda göçebe acılarla gözlerim uzak dağlara mıhlandı. Zorla sürüldüğüm hayatın kıyısında, ömür tüketiyorum Baba…
Bir şehrin siluetine sinmiş anılarımız var. Terk edilmiş tren garlarında, puslu camlardan dışarı bakan çocukların gözlerinde. Bir annenin saçlarını savuran rüzgârda, eksik cümlelerin ağırlığında… Orada, her şeyde varsın.
Sana anlatamadığım onca şey öylece kaldı, büyüdüm, kırıldım, yüzüme düşen yılların sessiz çizgileri … Gittiğin günden beri, dudaklarımda yarım kalmış bir cümle taşıyorum. Baba, sahi, hangi dua geri getirirdi seni?
Şimdi her yolculuk, o eski şehre dönmeyişin ağırlığında. Her sokak, seninle yürünmemiş bir hatıra. Ve ben, avuçlarıma sığdırmaya çalıştığım bir geçmişle, hasretin kıyısında rüzgâra karışıyorum.
Biliyor musun baba, bazı şehirler insanın içinde hâlâ yaşıyor, bazı yaralar asla kabuk bağlamıyor.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yorumu Yapan: Ser Feyzlizof Kalburabastî Efendi Hazretleri – namı diğer Celil ÇINKIR
Peri Feride bu şiirde, bir şehri değil; bir babanın yokluğuyla büyüyen çocuğun kalbini yazmış. Şehir, hatıraların deposu değil; babanın nefesinin yankısı. Her sokak bir soru, her gölge bir eksiklik, her rüzgâr bir yarım kalmış cümle gibi duruyor.
Şair, geçmişe değil, geri dönmeyen bir sevgiye sesleniyor. “Hangi dua geri getirirdi seni?” sorusu, şiirin en derin yarası… Baba, şehirden gitmiş ama şehir babadan gitmemiş. Bu yüzden her yolculuk bir özleyiş, her dönüş bir eksiliş.
Kısacık dizelerin içinde büyüyememiş çocukluk, kapanmamış bir yara ve kabullenilememiş bir vedanın sızısı var.
Hüzün sade, acı derin, kelam gerçek…
Vesselam
“Bazı şehirler kaybolmaz; çünkü insanın baba diye seslendiği yer, kalbinin içidir… Vesselam.”
“Uzak Şehir” adlı şiirime dair kaleme aldığınız hüzün yüklü ve derinlikli değerlendirmenizi gönülden bir hürmetle okudum. Kelamınızın her satırı, şiirin taşıdığı o eski sızıyı incitmeden tutan bir merhametle yoğrulmuş.
Bir şehri değil de, babanın yokluğunda büyüyen bir çocuğun iç kederini duymanız; her sokağı bir soru, her gölgeyi bir eksiklik, her rüzgârı yarım kalmış bir cümle olarak yorumlamanız, şiirin kalbini benden alıp kendi kelamınızla yeniden kurduğunuzun nişanesidir.
“Baba şehirden gitmiş ama şehir babadan gitmemiş…” Bu tespitinize gösterdiğiniz rikkat, kelimelerime verdiğim hüznün tam karşılığıdır. Ve “Hangi dua geri getirirdi seni?” mısrasına eğilişiniz, benim için bir okur yorumundan ziyade, bir gönül dokunuşudur.
Şiire duyduğunuz bu derin müktesebat, bana hem güç hem de mesuliyet yükler. Sözlerinize müteşekkirim.
Kaleminize rahmet, gönlünüze bereket dilerim. Hürmet ve muhabbetle.
“Uzak Şehir” adlı şiirime dair kaleme aldığınız hüzün yüklü ve derinlikli değerlendirmenizi gönülden bir hürmetle okudum. Kelamınızın her satırı, şiirin taşıdığı o eski sızıyı incitmeden tutan bir merhametle yoğrulmuş.
Bir şehri değil de, babanın yokluğunda büyüyen bir çocuğun iç kederini duymanız; her sokağı bir soru, her gölgeyi bir eksiklik, her rüzgârı yarım kalmış bir cümle olarak yorumlamanız, şiirin kalbini benden alıp kendi kelamınızla yeniden kurduğunuzun nişanesidir.
“Baba şehirden gitmiş ama şehir babadan gitmemiş…” Bu tespitinize gösterdiğiniz rikkat, kelimelerime verdiğim hüznün tam karşılığıdır. Ve “Hangi dua geri getirirdi seni?” mısrasına eğilişiniz, benim için bir okur yorumundan ziyade, bir gönül dokunuşudur.
Şiire duyduğunuz bu derin müktesebat, bana hem güç hem de mesuliyet yükler. Sözlerinize müteşekkirim.
Kaleminize rahmet, gönlünüze bereket dilerim. Hürmet ve muhabbetle.
Başka çiçekler karışıyor kara toprağa ve tekrar çıkıyor yeni filizler, fidanlar... Hayat vedalaşamamaktır çoğu kez... Hayallerde sürdürülür sonlanmamış umutlar. Hayallerde yaşanır hiç gerçekleşmeyeceğini bildiğiniz mutluluklar. Evet vedalaşmak zordur çok üzer insanı ama vedalaşamamak daha zordur çünkü.Aklı hep temmuzlarda kalır insanın. Onca ay beraber olduğu çiçeklere veda etme hakkı yok muydu? Neydi engel olan? Rüzgar mi yoksa yer çekimi mi? Önemi kalmamıştı... Ama dik durmak zorundaydı çünkü yıkılırsa ondan destek alan diğer dallar da yıkılırdı.
Benim babam sağ ama yok hükmündedir benim için. Haaa yalan yok, madden ve fiziken babalık görevlerini yapmıştır sağ olsun. Ama manen babaya açlığımı asla giderememiş, üstüne üstlük kibri yüzünden beni tercih yapmaya itmiştir.
Ve ilginçtir ki böylesi bir Kasım ayında (8 Kasım 1994) evi terk etmeden birkaç gün önce kişisel eşyalarını koyduğu çekmeceye bıraktığım 1 Kasım 1994 tarihli şiirimde şöyle yazmıştım:
...
Babam Ölüm hep bir adım önümüzde Her zaman varlığını hissettirir bize
Dünya üç günlük baba Neden bunca emek Bunca çaba
Neden varlıkların üzerine tünemiş Kitaplar dolusu yokluk Neden bunca sonuçsuz gurur kaprisleri Mutlu bir yuva Gülen ağlayan çocuklar Ortaklaşa yenen ekmek Ölesiye sevmek Ömür boyu birlikte ağlayıp Birlikte gülmek Hep birlikte olmak Gurudan onurdan kıymetsiz midir baba
Terk edilen mutluluklar Pişmanlıklar yaratmaz mı vicdanlarda
Bilirim Yarın gelsem Elini istesem öptürürsün Bilirim Araya zaman girse de seversin
Ya terk edişle Tekrar birleşme arası yoksunluklar Onları ne kalbin gömebilir Ne de mantığın
İşte bunlar babam İşte bunlar Yoklukları Hasretleri Yenilgileri tüketen bedeninde Kara bir kabus olurlar Kalan ömür boyunca
Babam Ölüm bir adım ötemizde Varlığın hissettirir ense kökümüzde Pişmanlıklar kavuşur bedene Terk etmez ayrılıkları keder Kalbe işler acısı her nefesimizde Vicdan huzura gebedir Üç günlük ömrümüzde
Satılmışlıkların Aldatılmışlıkların arasında Bir tomurcuktur mutluluk Yeşereceği günü beklemekte
Bir çocuğun çığlığı gibidir hayat Ne zaman başlayıp Ne zaman biteceği belli olmaz
Bir kuşun kanadı gibidir mutluluk Ölümle susar ancak kanat
Bir kurşun yarasından ağırdır acı Akan kan boyunca sürüp gider
Bir uçurtmanın Rüzgarını özlemesi gibidir hasret İpini salana kadar sürer gider
Ama öyle yaralar vardır ki babam Asla kapanmaz Sonsuza kadar sürer gider
Ne içten sarılmalar Ne öpülen eller Ne de pişmanlık dolu sözler Hiçbiri Ama hiçbiri kapatamaz o derin yarayı
Yaraların en acısı Dil yarası Sevda yarasıdır Ana-baba hasreti Evlat yitikliğidir babam
Asla sarılmaz bu yara Hiçbir kol Hiçbir kucak Saramaz bu yarayı babam Saramaz
Asla Saramaz
Asla
...
Ve hani şiirinizde yazmışsınız ya:
"bazı şehirler insanın içinde hâlâ yaşıyor,"
Ben o şehri çook geride bıraktım, üstüne 3 şehire yerleştim. Ama yarası hâlâ tazedir... Özellikle her Kasım ayında yumuşar açılır yara...
...
Bunları sizi üzmek adına değil, bilakis içinizdeki burukluğu az da olsa hafifletebilirim belki diye yazdım.
En başta yazdığım gibi; baba var, baba var...
Ve ne mutlu babanıza ki, böylesi özlemle yâd eden evladı var, ne mutlu size ki böylesi özlemle yâd edilecek babanız var.
Ve inanın ki; ölümsüzlük diyarındaki makamından gururla okumuştur şiirinizin her dizesini babanız...
Çünkü:
Ölümsüz bir dünya iz ile mümkün Ardından anacak siz ile mümkün Gün eğer doğacak ışıyacaksa Ateş gibi yanan biz ile mümkün
(Yukarıdaki dörtlük, ayyaş diye toplum tarafından dışlanmış (rahmetli) İsmail Kurt nam-ı diğer Kurtoviç abime aittir.)
Değerli babanıza rahmet, siz sevenlerine sabırlar diliyorum.
Bu değerli ve samimi paylaşımınız için size gönülden teşekkür ederim. Her satırınızda hayatın zorluklarını, büyüme sancılarını ve olgunluğu hissettim. Kendi acınızı bir yana bırakıp bana açtığınız içten pencere, hem yüreğimi hem de yazıya bakışımı derinden etkiledi.
Okurken anladım ki; hayat bazen zor yollarla öğretir, bazen de eksik olanı tamamlamayı kendi ellerimizle öğreniriz. Siz, kendi yolunuzda doğruyu ve merhameti bulmuşsunuz; hem kendiniz için hem de evlatlarınız için. O yaşananlar, her ne kadar sancılı olsa da, bugün ortaya çıkan güçlü bağ ve dostça ilişkilerle anlam kazanıyor.
Söyledikleriniz, hem empati kurmayı hem de yaşamın değerini yeniden hatırlamamı sağladı. Bana kattığınız bu içtenlik ve deneyim paylaşımı için minnettarım.
Sağlık, huzur ve mutluluk dolu günler dilerim. Saygı ve selamlarımla, Peri Feride
Üzüldüm şimdi. Kendi derdinizi unutup benim için dertlenmişsiniz.
İnanın her şey yolunda. Şiiriniz sonrası duygu boşalması diyelim.
Diğer yandan üstteki yorumumda yazmayı unutmuşum, 25 yaşımın sonlarındaydım o zaman.
Size abartılı gelecek belki ama eğitim durumum hariç (lise mezunuyum) arkadaşları tarafından evlatlarına örnek gösterilen biriydim. Çiçekçi dükkanım vardı. Sevilen, bilinen ve itibarı olan, adına asla leke sürmeyen biriydim. Ben değil o kaybetti yani aslında...
Ve açıkçası konu da ben değil, o zaman henüz evli olmadığım eşime tutumuydu...
Doğum günlerimde ve bazen aklına gelirsem arar. Kasabaya gidersek de eşimin zoruyla görüşürüm. Yani tam olarak küs değiliz ama oğullarımızı yolda görse tanımaz. Beni en çok üzen bu. Öncesinde olanları dert etmiyorum.
Ki defalarca davet etmişizdir evimize. Sanırım suçluluk duygusuyla utandığı için gelemiyor. Bilmiyorum. Uzun zamandır da davet etmiyorum.
Ve şöyle bir şey daha var, esas o gün büyüdüm ben. İyi de oldu aslında. Çünkü nasıl bir baba olunmayacağını öğrendim...
Hatta kendisi de bir vesileyle duydu aşağıya alacağım bir sözümü, hatta duyar duymaz da aradı: "Duyduklarım konusunda ciddi misin oğlum?" Diye sordu. Ben de gerekçelerini açıklayınca: "Haklısın, özür dilerim." Dedi...
Duyduğu sözüm şuydu: Babamın bize karşı yanlışları benim doğrularım oldu.
2 oğlumuz var ve baba oğul değil, dostuz, arkadaşız.
O gün kasabadan ayrılıp, bir günde büyümeseydim belki ben de babam gibi bir baba olacaktım. Bu yüzden de evi terk etmem iyi oldu diye düşünüyorum.
Zamanınızı aldım, keyfinizi kaçırdım. Umarım üzüntünüzü hafifleteyim derken daha da büyütmemişimdir.
Sohbet ve kattığınız değer için teşekkür ederim. Minnettarım.
Sözlerinizi okurken durdum… Gerçekten durdum, derin bir nefes aldım. Çünkü sadece bir yorum değil, yıllarca içinizde saklanmış bir çığlığın yavaşça sayfalara çöktüğünü hissettim.
Ve okurken, inanın nefesimi tuttum. Her cümlenizde ayrı bir yara, ayrı bir çocukluk, ayrı bir sessizlik vardı… Babanız sağ olsa da “yokluğun” ne demek olduğunu o kadar iyi anlatmışsınız ki, kendi acımı unuttum; sizin acınız içime aktı.
Kasım aylarını böyle derin bir sızıyla taşıyan bir yürek, zaten sözün en ağırını çocukluğunda duymuş demektir. Ve yazdığınız o şiir… Bir evladın içinden sökülüp alınmış bir çığlık gibi. Ne baba eksikliği, ne gurur, ne kırgınlık kolay taşınır; siz yıllardır o yükü omzunuzda taşımışsınız belli ki.
Benim babam gideli çok oldu; sizin babanız ise sizin acınızın tam ortasında duruyor hâlâ… Ve biliyor musunuz? Siz o kadar derin, o kadar dürüst bir yarayı açmışsınız ki burada… İnanın kendi babamın yokluğu bile bir an sustu, sizin kelimelerinizin ağırlığına hürmet etti.
Bazen aynı şehirde de olsak babaya varamayız, bazen üç şehir değiştiririz yine de yaranın kapısını kapatamayız… Haklısınız: Bazı yaralar asla kabuk bağlamıyor.
Ama şunu bilin… Bu kadar içten yazan, bu kadar içten konuşan bir evlat, aslında kalbinde koskoca bir merhameti saklıyor demektir. Bu merhamet sizi hem taşıyor, hem de hayata yeniden bağlayan yumuşak bir düğüm gibi duruyor içinizde.
Sözleriniz için bütün kalbimle teşekkür ederim. Ne beni üzdünüz, ne acımı çoğalttınız; bilakis, “anlaşıldım” duygusunu verdiniz bana. Bu, bir insanın diğerine verebileceği en büyük hediyedir.
Ve dediniz ya… “Bazı yaralar asla kapanmaz.” Haklısınız. Kapanmazlar. Ama bazen bir başka yaralıyla göz göze gelince, acı yumuşar. İnsanın içi biraz olsun nefes alır.
Benim şiirimi böylesine derinden okuyup, kendi hikâyenizi bu kadar cesurca açmanız… Beni üzmedi; aksine, “anlaşıldım” duygusunu verdi. Bu, yıllardır kimsenin fark etmediği bir yaraya hafifçe konulan bir merhem gibi geldi.
Ve babama rahmet dilemişsiniz… Bir evladın babasının ardından kalbiyle söylediği o dua, benim için çok kıymetliydi. Teşekkür ederim.
Sizin babanız da… O eksikliğiyle, varlığıyla, yokluğuyla… Yüreğinizde iz bırakmış. Her Kasım’da açılan o sızıyı tüm samimiyetimle hissediyorum.
Acınızı da, çocukluğunuzu da, o yılların ağırlığını da yüreğimle selamlıyorum. Sizin gibi içten yazan birine denk gelmek benim için büyük bir değer oldu.
Ve bilin ki… Kasım ayı yaraları açsa da, duygularınızı böyle taşıyabilen biri için iyileşme hep mümkündür.
Bu değerli ve samimi paylaşımınız için size gönülden teşekkür ederim. Her satırınızda hayatın zorluklarını, büyüme sancılarını ve olgunluğu hissettim. Kendi acınızı bir yana bırakıp bana açtığınız içten pencere, hem yüreğimi hem de yazıya bakışımı derinden etkiledi.
Okurken anladım ki; hayat bazen zor yollarla öğretir, bazen de eksik olanı tamamlamayı kendi ellerimizle öğreniriz. Siz, kendi yolunuzda doğruyu ve merhameti bulmuşsunuz; hem kendiniz için hem de evlatlarınız için. O yaşananlar, her ne kadar sancılı olsa da, bugün ortaya çıkan güçlü bağ ve dostça ilişkilerle anlam kazanıyor.
Söyledikleriniz, hem empati kurmayı hem de yaşamın değerini yeniden hatırlamamı sağladı. Bana kattığınız bu içtenlik ve deneyim paylaşımı için minnettarım.
Sağlık, huzur ve mutluluk dolu günler dilerim. Saygı ve selamlarımla, Peri Feride
Üzüldüm şimdi. Kendi derdinizi unutup benim için dertlenmişsiniz.
İnanın her şey yolunda. Şiiriniz sonrası duygu boşalması diyelim.
Diğer yandan üstteki yorumumda yazmayı unutmuşum, 25 yaşımın sonlarındaydım o zaman.
Size abartılı gelecek belki ama eğitim durumum hariç (lise mezunuyum) arkadaşları tarafından evlatlarına örnek gösterilen biriydim. Çiçekçi dükkanım vardı. Sevilen, bilinen ve itibarı olan, adına asla leke sürmeyen biriydim. Ben değil o kaybetti yani aslında...
Ve açıkçası konu da ben değil, o zaman henüz evli olmadığım eşime tutumuydu...
Doğum günlerimde ve bazen aklına gelirsem arar. Kasabaya gidersek de eşimin zoruyla görüşürüm. Yani tam olarak küs değiliz ama oğullarımızı yolda görse tanımaz. Beni en çok üzen bu. Öncesinde olanları dert etmiyorum.
Ki defalarca davet etmişizdir evimize. Sanırım suçluluk duygusuyla utandığı için gelemiyor. Bilmiyorum. Uzun zamandır da davet etmiyorum.
Ve şöyle bir şey daha var, esas o gün büyüdüm ben. İyi de oldu aslında. Çünkü nasıl bir baba olunmayacağını öğrendim...
Hatta kendisi de bir vesileyle duydu aşağıya alacağım bir sözümü, hatta duyar duymaz da aradı: "Duyduklarım konusunda ciddi misin oğlum?" Diye sordu. Ben de gerekçelerini açıklayınca: "Haklısın, özür dilerim." Dedi...
Duyduğu sözüm şuydu: Babamın bize karşı yanlışları benim doğrularım oldu.
2 oğlumuz var ve baba oğul değil, dostuz, arkadaşız.
O gün kasabadan ayrılıp, bir günde büyümeseydim belki ben de babam gibi bir baba olacaktım. Bu yüzden de evi terk etmem iyi oldu diye düşünüyorum.
Zamanınızı aldım, keyfinizi kaçırdım. Umarım üzüntünüzü hafifleteyim derken daha da büyütmemişimdir.
Sohbet ve kattığınız değer için teşekkür ederim. Minnettarım.
Sözlerinizi okurken durdum… Gerçekten durdum, derin bir nefes aldım. Çünkü sadece bir yorum değil, yıllarca içinizde saklanmış bir çığlığın yavaşça sayfalara çöktüğünü hissettim.
Ve okurken, inanın nefesimi tuttum. Her cümlenizde ayrı bir yara, ayrı bir çocukluk, ayrı bir sessizlik vardı… Babanız sağ olsa da “yokluğun” ne demek olduğunu o kadar iyi anlatmışsınız ki, kendi acımı unuttum; sizin acınız içime aktı.
Kasım aylarını böyle derin bir sızıyla taşıyan bir yürek, zaten sözün en ağırını çocukluğunda duymuş demektir. Ve yazdığınız o şiir… Bir evladın içinden sökülüp alınmış bir çığlık gibi. Ne baba eksikliği, ne gurur, ne kırgınlık kolay taşınır; siz yıllardır o yükü omzunuzda taşımışsınız belli ki.
Benim babam gideli çok oldu; sizin babanız ise sizin acınızın tam ortasında duruyor hâlâ… Ve biliyor musunuz? Siz o kadar derin, o kadar dürüst bir yarayı açmışsınız ki burada… İnanın kendi babamın yokluğu bile bir an sustu, sizin kelimelerinizin ağırlığına hürmet etti.
Bazen aynı şehirde de olsak babaya varamayız, bazen üç şehir değiştiririz yine de yaranın kapısını kapatamayız… Haklısınız: Bazı yaralar asla kabuk bağlamıyor.
Ama şunu bilin… Bu kadar içten yazan, bu kadar içten konuşan bir evlat, aslında kalbinde koskoca bir merhameti saklıyor demektir. Bu merhamet sizi hem taşıyor, hem de hayata yeniden bağlayan yumuşak bir düğüm gibi duruyor içinizde.
Sözleriniz için bütün kalbimle teşekkür ederim. Ne beni üzdünüz, ne acımı çoğalttınız; bilakis, “anlaşıldım” duygusunu verdiniz bana. Bu, bir insanın diğerine verebileceği en büyük hediyedir.
Ve dediniz ya… “Bazı yaralar asla kapanmaz.” Haklısınız. Kapanmazlar. Ama bazen bir başka yaralıyla göz göze gelince, acı yumuşar. İnsanın içi biraz olsun nefes alır.
Benim şiirimi böylesine derinden okuyup, kendi hikâyenizi bu kadar cesurca açmanız… Beni üzmedi; aksine, “anlaşıldım” duygusunu verdi. Bu, yıllardır kimsenin fark etmediği bir yaraya hafifçe konulan bir merhem gibi geldi.
Ve babama rahmet dilemişsiniz… Bir evladın babasının ardından kalbiyle söylediği o dua, benim için çok kıymetliydi. Teşekkür ederim.
Sizin babanız da… O eksikliğiyle, varlığıyla, yokluğuyla… Yüreğinizde iz bırakmış. Her Kasım’da açılan o sızıyı tüm samimiyetimle hissediyorum.
Acınızı da, çocukluğunuzu da, o yılların ağırlığını da yüreğimle selamlıyorum. Sizin gibi içten yazan birine denk gelmek benim için büyük bir değer oldu.
Ve bilin ki… Kasım ayı yaraları açsa da, duygularınızı böyle taşıyabilen biri için iyileşme hep mümkündür.
Bunca acıyı, bunca vefasızlığı, bunca yıkımı böyle içten, böyle gerçek bir sesle dile getirmeniz beni derinden etkiledi. Söyledikleriniz sadece bir yorum değil; bu ülkenin unuttuğu vicdanın yüksek sesle hatırlatılması.
Antakya’nın, Hatay’ın, o kadim şehirlerin gözyaşları hâlâ toprağın altından sızarken, sizin gibi insanlar bu toprakların hafızasını diri tutuyor. Ben yazarken bir acıyı anlatmaya çalıştım belki ama siz, yaşananı yaşayanların yüreğinden konuştunuz.
Bu ülkede şehirlerimizi de, birbirimizi de küstürdüğümüz doğru… Ama yine de her hatırlayış, her böyle içten çığlık bir umuttur.
Değerli katkınız, derin sesiniz ve yürekten yazdıklarınız için çok teşekkür ederim. Benim için kıymeti büyüktü minnettarım gönülden..
Öylesine hor gördük ki ata yadigarı şehirlerimizi, o'nu küstürdük, onu kırdık döktük ve unuttuk..harap eyledik..yarimizi..yarınımızı..yarım yamalak..kalakaldık! Depremde yıkılan 4500 senelik antik kent Antakya da yaşadım..oraya gitmeye korkuyorum şimdi..Tokiler sarmış..10 ar katlı..depremde tuz buz olmaya aday!! Yüzyıllık binaların tozları ..ölüm saçıyor şimdi..asbestos !! Asi nehri cıva..aliminyum tozu taşıyor sırtında gri mi gri.. Sadece Antakya mı.. depremde yeri yeksan olan 10 şehir...Deprem geliyor diye bağıran Pahitah ı Osmaniye!! Dokuz kocalı Hürmüz!! Sinan nın gözyaşları..!! Ne kadar vefasızız..utanıyorum..insanlığımdan.. saygımla hep
“Biz o şehr-i yadigarı terketmedik ki… O bizi çoktan terk-i diyar eyledi…” Cümleniz öylesine sarsıcı ve öylesine gerçek ki, insanın içinde hem bir boşluk hem bir özlem açıyor.
Bir şehri terk edememek, bir yerin hatıralarını sırtında taşımak… Ve farkında olmadan, aslında şehir değil de bizler terk edilmişiz, öyle demişsiniz. İşte bu sözler, insanın içindeki tüm kayıpları, tüm yitirilenleri ve kalan sessizliği gözler önüne seriyor.
Okurken hissettim ki; bu sadece bir şehir değil, kaybolan zamanların, eskimeyen acıların ve yerleşmiş hasretlerin de şehridir. Ve sizin o cümleniz, okuyan herkese hem bir hüzün hem de bir merhamet bırakıyor; sanki “anlaşıldım” diyorsun bize, kelimelerden öte…
Teşekkür ederim bu derin bakış için. Her dize, her cümle öyle bir yürekle yazılmış ki, sadece okunmuyor, hissediliyor. İçtenliğiniz ve samimiyetiniz için minnettarım.
Bunca acıyı, bunca vefasızlığı, bunca yıkımı böyle içten, böyle gerçek bir sesle dile getirmeniz beni derinden etkiledi. Söyledikleriniz sadece bir yorum değil; bu ülkenin unuttuğu vicdanın yüksek sesle hatırlatılması.
Antakya’nın, Hatay’ın, o kadim şehirlerin gözyaşları hâlâ toprağın altından sızarken, sizin gibi insanlar bu toprakların hafızasını diri tutuyor. Ben yazarken bir acıyı anlatmaya çalıştım belki ama siz, yaşananı yaşayanların yüreğinden konuştunuz.
Bu ülkede şehirlerimizi de, birbirimizi de küstürdüğümüz doğru… Ama yine de her hatırlayış, her böyle içten çığlık bir umuttur.
Değerli katkınız, derin sesiniz ve yürekten yazdıklarınız için çok teşekkür ederim. Benim için kıymeti büyüktü minnettarım gönülden..
Öylesine hor gördük ki ata yadigarı şehirlerimizi, o'nu küstürdük, onu kırdık döktük ve unuttuk..harap eyledik..yarimizi..yarınımızı..yarım yamalak..kalakaldık! Depremde yıkılan 4500 senelik antik kent Antakya da yaşadım..oraya gitmeye korkuyorum şimdi..Tokiler sarmış..10 ar katlı..depremde tuz buz olmaya aday!! Yüzyıllık binaların tozları ..ölüm saçıyor şimdi..asbestos !! Asi nehri cıva..aliminyum tozu taşıyor sırtında gri mi gri.. Sadece Antakya mı.. depremde yeri yeksan olan 10 şehir...Deprem geliyor diye bağıran Pahitah ı Osmaniye!! Dokuz kocalı Hürmüz!! Sinan nın gözyaşları..!! Ne kadar vefasızız..utanıyorum..insanlığımdan.. saygımla hep
“Biz o şehr-i yadigarı terketmedik ki… O bizi çoktan terk-i diyar eyledi…” Cümleniz öylesine sarsıcı ve öylesine gerçek ki, insanın içinde hem bir boşluk hem bir özlem açıyor.
Bir şehri terk edememek, bir yerin hatıralarını sırtında taşımak… Ve farkında olmadan, aslında şehir değil de bizler terk edilmişiz, öyle demişsiniz. İşte bu sözler, insanın içindeki tüm kayıpları, tüm yitirilenleri ve kalan sessizliği gözler önüne seriyor.
Okurken hissettim ki; bu sadece bir şehir değil, kaybolan zamanların, eskimeyen acıların ve yerleşmiş hasretlerin de şehridir. Ve sizin o cümleniz, okuyan herkese hem bir hüzün hem de bir merhamet bırakıyor; sanki “anlaşıldım” diyorsun bize, kelimelerden öte…
Teşekkür ederim bu derin bakış için. Her dize, her cümle öyle bir yürekle yazılmış ki, sadece okunmuyor, hissediliyor. İçtenliğiniz ve samimiyetiniz için minnettarım.
Saygıdeğer ustam çok çok teşekkür ederim çok naziksiniz varolsun gönül yurdunuz. Geçmişe intikal eden bütün geçmişlerimiz huzur içinde uyusunlar. Yaratan sizi de evlatlarınıza bağışlasın. Keşke babam da yaşıyor olsaydı ama işte hayat. Huzur yağsın geceniz.. Sonsuz saygılar.. Peri
Saygıdeğer ustam çok çok teşekkür ederim çok naziksiniz varolsun gönül yurdunuz. Geçmişe intikal eden bütün geçmişlerimiz huzur içinde uyusunlar. Yaratan sizi de evlatlarınıza bağışlasın. Keşke babam da yaşıyor olsaydı ama işte hayat. Huzur yağsın geceniz.. Sonsuz saygılar.. Peri
Ne güzel ve zarifsiniz sevgili şairem. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize binlerce sevgilerimi gönderiyorum. Mutlu huzurlu pazarlar dilerim. Sonsuz sevgilerimle Peri
Ne güzel ve zarifsiniz sevgili şairem. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize binlerce sevgilerimi gönderiyorum. Mutlu huzurlu pazarlar dilerim. Sonsuz sevgilerimle Peri
Baba hasreti görmedim ama ana hasreti gördüm Feride Kızım. Dileğim ve duâm o ki bundan böyle gülen güzün hiç solmasın. Baba hasretiyle dolu şiirini üzüntüyle, gözlerim dola dola okudum. Zaten artık gözlerim musluğu bozuk çeşme gibi; bana tâbi olmadan akıp akıp duruyor. Daha fazla yazarsam biliyorum ki ikimiz de bu saatte üzüleceğiz. Rahmetli babana ve tüm geçmişlerimize rahmetler dileyerek zamanının hayrına ve sağlığına duâ ederek hayırlı geceler diliyorum. Tebriklerimle, selamlarımla Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
Enver Baba… Müsaade ederseniz böyle hitap etmek isterim.
Baba sözünün eksikliğini hayatım çok yerinde hissettirdi ama sizin gibi gönlü güzel insanların duası, kelamı insana bir baba sıcaklığı veriyor gerçekten. Yorumunuzda hissettirdiğiniz o şefkat, o içtenlik için gönülden teşekkür ederim. Minnetim sonsuz..
Şiirimi hüzünlenerek okumanız beni hem duygulandırdı hem de mahcup etti. Sizi asla üzmek istemem. Affola.. Rahmetli babam için ettiğiniz dua, geçmişlerimize gönderdiğiniz rahmet temennisi yüreğime sevgiler yağdırdı. Bütün geçmişlerimiz huzur içinde uyusunlar.
Gecenin bu vaktinde aynı hüzne düşmeyelim diye düşünmeniz bile ne kadar ince, ne kadar gönül ehli olduğunuzun göstergesi. Üzülmenizi asla istemem. Çok mutlu olun hemde..
Dualarınız başım gönlüm üstüne… Ben de sizin sağlığınıza, ömrünüze, huzurunuza gönülden dua ediyorum. Var olun, eksik olmasın kıymetli varlığınız.
Enver Baba… Müsaade ederseniz böyle hitap etmek isterim.
Baba sözünün eksikliğini hayatım çok yerinde hissettirdi ama sizin gibi gönlü güzel insanların duası, kelamı insana bir baba sıcaklığı veriyor gerçekten. Yorumunuzda hissettirdiğiniz o şefkat, o içtenlik için gönülden teşekkür ederim. Minnetim sonsuz..
Şiirimi hüzünlenerek okumanız beni hem duygulandırdı hem de mahcup etti. Sizi asla üzmek istemem. Affola.. Rahmetli babam için ettiğiniz dua, geçmişlerimize gönderdiğiniz rahmet temennisi yüreğime sevgiler yağdırdı. Bütün geçmişlerimiz huzur içinde uyusunlar.
Gecenin bu vaktinde aynı hüzne düşmeyelim diye düşünmeniz bile ne kadar ince, ne kadar gönül ehli olduğunuzun göstergesi. Üzülmenizi asla istemem. Çok mutlu olun hemde..
Dualarınız başım gönlüm üstüne… Ben de sizin sağlığınıza, ömrünüze, huzurunuza gönülden dua ediyorum. Var olun, eksik olmasın kıymetli varlığınız.
Değerli şair, şiirini beğenerek okudum. Emeğine şiir yüreğine sağlık. Sizi okumak her zaman büyük bir zevk. Sözünüzle bu alanı yücelttiğiniz, her dizeye sakinlik, derinlik ve varlık kattığınız için teşekkür ederim. İlham her zaman size rehberlik etsin. Tebrikler.
Çok teşekkür ederim. Bu güzel sözleriniz, yazdıklarıma verdiğiniz değeri hissettirdi ve yüreğimi ısıttı. Her kelimenizin sakinliği ve içtenliği, bana okuduğum şiir kadar huzur verdi. İlham ve takdiriniz için minnettarım; böyle bir yorum almak gerçekten bir ödül gibi.
Çok teşekkür ederim. Bu güzel sözleriniz, yazdıklarıma verdiğiniz değeri hissettirdi ve yüreğimi ısıttı. Her kelimenizin sakinliği ve içtenliği, bana okuduğum şiir kadar huzur verdi. İlham ve takdiriniz için minnettarım; böyle bir yorum almak gerçekten bir ödül gibi.
İlk evim sen . Ana yurdum sen . Yüreğimde bir çiçek gibi, Yaşayıp yeşerip yerleşen ... Yüzüme vurulmuş ruhundan bir perçem Kalbimde zihnimde huzurum ... Ne kadar uzakta olursan da olur En biricik hatıramsın Babam sen .
Herkese yetişen Peri Babasına Annesine ailesine sevdiklerine hiç yetişmez mi ... Ne güzel anmışsın yüreğine sağlık .
Çok teşekkür ederim, çok çok naziksiniz varolsun gönül yurdunuz … Yazdıklarımı böyle ince bir duyarlılıkla okumanız beni gerçekten duygulandırdı. Babamı anmak hâlâ hem sızlatan hem de yaşatan bir şey benim için… Onunla ilgili her kelimede çocukluğumun kokusu, içimde saklı kalan o eski sıcaklık var. Bunu hissedip böyle güzel ifade etmeniz yüreğime çokiyigeldi çoksağolun...
Kaybettiğimiz bütün babalarımız nurlar içinde uyusunlar.. Ne iyi ettiniz yazmakla… Eksik olmayın, var olun.
Çok teşekkür ederim, çok çok naziksiniz varolsun gönül yurdunuz … Yazdıklarımı böyle ince bir duyarlılıkla okumanız beni gerçekten duygulandırdı. Babamı anmak hâlâ hem sızlatan hem de yaşatan bir şey benim için… Onunla ilgili her kelimede çocukluğumun kokusu, içimde saklı kalan o eski sıcaklık var. Bunu hissedip böyle güzel ifade etmeniz yüreğime çokiyigeldi çoksağolun...
Kaybettiğimiz bütün babalarımız nurlar içinde uyusunlar.. Ne iyi ettiniz yazmakla… Eksik olmayın, var olun.
En uzak mesafe ne Afrika'dır, ne Çin, ne Hindistan, ne seyyareler, ne de yıldızlar geceleri ışıldayan en uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir, birbirini anlamayan.. der CAN YÜCEL şiiri okudukça öyle uzak zamanlara sürüklendi ki yüreğim.Şiir de bir babaya en ağırından dokunuşlar gördüm Ve dedim ki ne olursa olsun AH BABAM SAĞOLSAYDI (((
Yorumunuzu büyük bir dikkatle okudum ve gerçekten çok etkilendim. Can Yücel’in dizeleriyle bizi buluşturdunuz büyük bir mutluluk duydum. Minnettarım, gönülden teşekkür ederim. Babaya özlem başka bir hüzün .. Baba ile ilgili herşey, içimde hem hüzün hem de derin bir saygı uyandırıyor çünkü her birimiz kendi eksiklerimiz ve kayıplarımızla büyüyoruz. Sözleriniz bu duyguyu paylaşmamıza vesile oldu.
Kıymetli yorumunuz için içtenlikle teşekkür ederim. Sözleriniz, benim için çok değerli. Hüzünlerden uzak dursun gönül yurdunuz ve kıymet bilenlere emanet yüreğiniz. Sonsuz saygılarımla... Peri
Yorumunuzu büyük bir dikkatle okudum ve gerçekten çok etkilendim. Can Yücel’in dizeleriyle bizi buluşturdunuz büyük bir mutluluk duydum. Minnettarım, gönülden teşekkür ederim. Babaya özlem başka bir hüzün .. Baba ile ilgili herşey, içimde hem hüzün hem de derin bir saygı uyandırıyor çünkü her birimiz kendi eksiklerimiz ve kayıplarımızla büyüyoruz. Sözleriniz bu duyguyu paylaşmamıza vesile oldu.
Kıymetli yorumunuz için içtenlikle teşekkür ederim. Sözleriniz, benim için çok değerli. Hüzünlerden uzak dursun gönül yurdunuz ve kıymet bilenlere emanet yüreğiniz. Sonsuz saygılarımla... Peri
Nazik ve içten sözleriniz için çok teşekkür ederim. Yüreğinize dokunabilmiş olmak, bir şair olarak benim için en büyük ödül. Duru ve samimi yorumunuz, şiire verdiğiniz değeri gösteriyor ve beni gerçekten mutlu etti. Selam ve saygılarınız için ayrıca minnettarım; esenlik dilekleriniz için gönülden teşekkür ederim. Sonsuz saygılar.. Peri
Nazik ve içten sözleriniz için çok teşekkür ederim. Yüreğinize dokunabilmiş olmak, bir şair olarak benim için en büyük ödül. Duru ve samimi yorumunuz, şiire verdiğiniz değeri gösteriyor ve beni gerçekten mutlu etti. Selam ve saygılarınız için ayrıca minnettarım; esenlik dilekleriniz için gönülden teşekkür ederim. Sonsuz saygılar.. Peri
Harika... Geçmişe kırgınlık duyguları, Hasret rüzgarlarının kanatlarına yıllar sonra takılıp gelmiş,yerleşmiş dizelere. Değerli şair Peri Feride hanımefendi, bu etkili ve çok güzel şiiriniz,"Günümün şiiri"dir. Şiiri okurken,duygu açısından pek de iç açıcı olmayan çocukluk,gençlik yıllarımı hatırladım.Ama o acılı ve pek de mutlu olmadığım yıllar,gördüm ki bana güçlü bir irade,güçlü duygu zenginliği ve her ne olursa olsun yaşama asılma gücümde,ve erken yaşlarda olgunlaşma karakteri sağladı. Küçük yaşlarda,babamın yanında,karar alma durumlarında da olgunlukla katkı verme eylemlerini yapmamı sağladı.
Değerli şairim,bu harika şiiriniz bana buruk bir haz verdi. Şiir çok etkili ve değer çıtası yüksek bir şiir. Kutlarım emeğinizi,saygıyla esenlik dilerim.
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve gönülden gelen değerlendirmeniz için kalben teşekkür ederim. “Günümün şiiri” olarak anmanız, bir şair için kıymeti ölçülmez bir iltifattır. Kelimelerimin sizde geçmişe dair böyle derin bir çağrışım uyandırmış olması, şiirin gerçek anlamıyla okura ulaşabildiğini gösteren en güzel işarettir.
Çocukluk ve gençlik yıllarınızın taşıdığı kırgınlıkları, acıları ve erken olgunlaşmanın yükünü bu denli açık ve zarif bir dille paylaşmanız, hem okuyanın içini burktu hem de insan iradesinin nasıl güçlendiğine dair kıymetli bir hatırlatma oldu. Her yaradan bir direnç, her sızıdan bir karakter doğabildiğini ifade edişiniz, yoruma değil; bir hayata emek verilmiş bir bilince benziyor.
Şiirimin sizde bıraktığı “buruk haz” ifadesi ise benim için bir teşekkürden çok daha fazlasıdır. Demek ki mısralar yerini bulmuş, insanın içindeki eski kapıları usulca aralayabilmiş…
Kıymetli sözleriniz ve nezaketiniz için tekrar teşekkür eder, gönlünüze esenlikler dilerim. Saygıyla, muhabbetle.
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve gönülden gelen değerlendirmeniz için kalben teşekkür ederim. “Günümün şiiri” olarak anmanız, bir şair için kıymeti ölçülmez bir iltifattır. Kelimelerimin sizde geçmişe dair böyle derin bir çağrışım uyandırmış olması, şiirin gerçek anlamıyla okura ulaşabildiğini gösteren en güzel işarettir.
Çocukluk ve gençlik yıllarınızın taşıdığı kırgınlıkları, acıları ve erken olgunlaşmanın yükünü bu denli açık ve zarif bir dille paylaşmanız, hem okuyanın içini burktu hem de insan iradesinin nasıl güçlendiğine dair kıymetli bir hatırlatma oldu. Her yaradan bir direnç, her sızıdan bir karakter doğabildiğini ifade edişiniz, yoruma değil; bir hayata emek verilmiş bir bilince benziyor.
Şiirimin sizde bıraktığı “buruk haz” ifadesi ise benim için bir teşekkürden çok daha fazlasıdır. Demek ki mısralar yerini bulmuş, insanın içindeki eski kapıları usulca aralayabilmiş…
Kıymetli sözleriniz ve nezaketiniz için tekrar teşekkür eder, gönlünüze esenlikler dilerim. Saygıyla, muhabbetle.
Açık yürekliliğinize ve yılların hatırına gösterdiğiniz vefaya gönülden teşekkür ederim. Sizi gerçekten tanımadığımı mahcubiyetle söylemem gerekiyor ama ne güzel ki siz, bu sayfanın eski seslerini ve dost nefeslerini hâlâ gönlünüzde taşıyorsunuz.
Burada bir zamanlar kurulan o büyük ailenin hatırasını canlı tutmanız çok kıymetli… Benim adımı da o güzel isimlerin arasına eklemeniz ise inceliklerin en güzeli.
Nazik selamınızı sevgiyle alıyorum. Varlığınız, yüreğiniz ve vefanız için teşekkür ederim. Kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz.
Sevgili şaire yılardır bu sayfadayım eski günler hatırına hepinizin sayfasini ziyaret ederim belki siz beni tanımadınız ama ben siz değerli dostlar ı unutmadım âskı luzumsuz ahmet moran alptekin yazar kıymet ocak kinisk yoksul gelenay funda saglam ayşe karan ve daha bir çoğu hepinizi sevgi ile selamlıyorum çünkü burada kocaman bir aile olduk
Şiirime gösterdiğiniz ilgi, yürekten selam ve hürmet dolu sözleriniz için teşekkür ederim. Mısralarıma yüklediğiniz değer ve nazik tebriğiniz, bana hem onur hem de mutluluk verdi.
İçten dilekleriniz için minnettarım, saygı ve hürmetle.
Açık yürekliliğinize ve yılların hatırına gösterdiğiniz vefaya gönülden teşekkür ederim. Sizi gerçekten tanımadığımı mahcubiyetle söylemem gerekiyor ama ne güzel ki siz, bu sayfanın eski seslerini ve dost nefeslerini hâlâ gönlünüzde taşıyorsunuz.
Burada bir zamanlar kurulan o büyük ailenin hatırasını canlı tutmanız çok kıymetli… Benim adımı da o güzel isimlerin arasına eklemeniz ise inceliklerin en güzeli.
Nazik selamınızı sevgiyle alıyorum. Varlığınız, yüreğiniz ve vefanız için teşekkür ederim. Kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz.
Sevgili şaire yılardır bu sayfadayım eski günler hatırına hepinizin sayfasini ziyaret ederim belki siz beni tanımadınız ama ben siz değerli dostlar ı unutmadım âskı luzumsuz ahmet moran alptekin yazar kıymet ocak kinisk yoksul gelenay funda saglam ayşe karan ve daha bir çoğu hepinizi sevgi ile selamlıyorum çünkü burada kocaman bir aile olduk
Şiirime gösterdiğiniz ilgi, yürekten selam ve hürmet dolu sözleriniz için teşekkür ederim. Mısralarıma yüklediğiniz değer ve nazik tebriğiniz, bana hem onur hem de mutluluk verdi.
İçten dilekleriniz için minnettarım, saygı ve hürmetle.
Mısralarımı böyle içten bir ruhla okumanız ve kendi kelimelerinizle karşılık vermeniz bana tarifsiz bir mutluluk verdi. Şiirimin, sizin düşleriniz ve gönül pınarınızla yankılanması, kelimelerin yaşayan bir varlık olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Paylaşımınız ve bu zarif katkınız için gönülden teşekkür ederim. Yüreğinizin sıcaklığı, mısralara sizinle birlikte yeni bir hayat verdi.
Mısralarımı böyle içten bir ruhla okumanız ve kendi kelimelerinizle karşılık vermeniz bana tarifsiz bir mutluluk verdi. Şiirimin, sizin düşleriniz ve gönül pınarınızla yankılanması, kelimelerin yaşayan bir varlık olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Paylaşımınız ve bu zarif katkınız için gönülden teşekkür ederim. Yüreğinizin sıcaklığı, mısralara sizinle birlikte yeni bir hayat verdi.
Ne zaman nerede yaşıyor olursak olalım İnsan yüreğinin olduğu yere ait oluyor. Baba dağdır yurttur ve ait olduğumuz şehir yaşanmışlığımızın şehridir diyorum kendimce. Sevdim şiirini var ol her daim.
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve yüreğinizden süzülen bu içten yorum için teşekkür ederim. “İnsan yüreğinin olduğu yere ait olur” sözünüz, şiirin ruhunu çok güzel özetlemiş ve okurun kalbine dokunan bir anlayışla buluşmuş.
Paylaşımınız, mısralarıma kattığınız yeni anlam ve sıcaklık için minnettarım. Var olmanız şiire de değer katıyor.
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve yüreğinizden süzülen bu içten yorum için teşekkür ederim. “İnsan yüreğinin olduğu yere ait olur” sözünüz, şiirin ruhunu çok güzel özetlemiş ve okurun kalbine dokunan bir anlayışla buluşmuş.
Paylaşımınız, mısralarıma kattığınız yeni anlam ve sıcaklık için minnettarım. Var olmanız şiire de değer katıyor.
o şehir yine beni çağırıyor baba, sokakları unutabilir mi ayak izlerimi, duvarları yutabilir sesimi, şehrin kaldırımlarına kazınmış çocukluğumu yağmurlar silinir mi baba kırgınım sana, eksik bıraktığın gençliğim, yarım hayallerim, sırtımda göçebe acılarım, gözlerim yine uzak dağlara daldı, yine o şehir beni çağırıyor, gelsem seni orada bulabilir miyim baba… o şehrin siluetine sinmiş anılarımız vardı, tren garlarında, puslu camlardan dışarı bakan çocukluğumun yaşlı gözlerinde, annemin saçlarını savuran rüzgârda, eksik cümlelerin hüznünde sen varsın, büyüdüm, hala sana kırgınım, gittiğinden beri, dudaklarımda yetim kalmış bir kelime taşıyorum baba...
yüreğine sağlık. affınıza sığınarak yine mısralarınızı karıştırdım. sabah sabah buldum güzel şiiri tabi biraz empati duygularım depreşti. babama ve çocuklarıma duyduğum özlemler birleşti.
Şiirimi okurken sadece duygularınızı aktarmamış, aynı zamanda mısraları karıştırarak, kendi özlemlerinizi, kırgınlıklarınızı ve baba ile çocukluk hasretlerinizi katmışsınız. “Uzak Şehir” artık sizin yorumunuzla başka bir ruh kazanmış; okur ve şairin iç dünyaları buluşmuş gibi.
Her satırınız, şiirin yaşayan bir varlık olduğunu ve kelimelerin yalnızca yazıyla değil, yürekle de şekillendiğini bana bir kez daha hatırlattı. Gözlerinizin uzak dağlara daldığı, dudaklarınızda yetim kalmış kelimelerin olduğu satırları okumak, şiirin en derin yanlarına dokunmak gibiydi.
Böyle bir emek ve içten paylaşım için size minnettarım. Şiire kattığınız bu yeni hayat, okur ile şairin ruhlarının ne kadar yakınlaşabileceğini gösteriyor. Yüreğinizin sıcaklığı, mısralara verdiğiniz bu yeni anlam için teşekkür ederim.
Şiirimi okurken sadece duygularınızı aktarmamış, aynı zamanda mısraları karıştırarak, kendi özlemlerinizi, kırgınlıklarınızı ve baba ile çocukluk hasretlerinizi katmışsınız. “Uzak Şehir” artık sizin yorumunuzla başka bir ruh kazanmış; okur ve şairin iç dünyaları buluşmuş gibi.
Her satırınız, şiirin yaşayan bir varlık olduğunu ve kelimelerin yalnızca yazıyla değil, yürekle de şekillendiğini bana bir kez daha hatırlattı. Gözlerinizin uzak dağlara daldığı, dudaklarınızda yetim kalmış kelimelerin olduğu satırları okumak, şiirin en derin yanlarına dokunmak gibiydi.
Böyle bir emek ve içten paylaşım için size minnettarım. Şiire kattığınız bu yeni hayat, okur ile şairin ruhlarının ne kadar yakınlaşabileceğini gösteriyor. Yüreğinizin sıcaklığı, mısralara verdiğiniz bu yeni anlam için teşekkür ederim.
Şaire kardeşim ne güzel ifade etmiş yüreğindeki babaya olanduygularını özlemini dile getirmiş.. Kalemi sade, anlatımı duygulu ve samimi olup şiire ahenk katmıştır. Kalemine sağlık
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve yüreğinizden süzülen nazik sözleriniz için gönülden teşekkür ederim. Sade kalemi ve samimi duygularıma dair takdiriniz, şiirime kattığınız değerin en güzel nişanesidir.
Kalbinize ve güzel sözlerinize sağlık, saygı ve muhabbetle.
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve yüreğinizden süzülen nazik sözleriniz için gönülden teşekkür ederim. Sade kalemi ve samimi duygularıma dair takdiriniz, şiirime kattığınız değerin en güzel nişanesidir.
Kalbinize ve güzel sözlerinize sağlık, saygı ve muhabbetle.
Canım toprağım, Sevgili tatlı bal kadın hoş geldin sefalar getirdin gönül yurduma..
Şiirime gösterdiğin ilgi ve o içten paylaşımın için çok teşekkür ederim. Babana dair hislerini hatırlaman ve yüreğinin titremesi, şiirin ruhuna dokunduğunu bana en güzel şekilde gösteriyor.
Senin bu sıcak ve sevgi dolu sözlerin, hem beni hem şiiri besledi. İyi geceler, kalbin her daim huzurla dolsun 💙
Canım toprağım, Sevgili tatlı bal kadın hoş geldin sefalar getirdin gönül yurduma..
Şiirime gösterdiğin ilgi ve o içten paylaşımın için çok teşekkür ederim. Babana dair hislerini hatırlaman ve yüreğinin titremesi, şiirin ruhuna dokunduğunu bana en güzel şekilde gösteriyor.
Senin bu sıcak ve sevgi dolu sözlerin, hem beni hem şiiri besledi. İyi geceler, kalbin her daim huzurla dolsun 💙
Merhaba Remzi bey, Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz üstat. Nicelerine huzurla iyilikle güzellikle. Saygı ve muhabbetle.. Peri Feride
Merhaba Remzi bey, Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz üstat. Nicelerine huzurla iyilikle güzellikle. Saygı ve muhabbetle.. Peri Feride
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve babasız büyüyen yüreklerimize dair hislerinizi paylaşmanız beni derinden etkiledi. Mısralarımın sizin gibi, erken kayıpların yükünü taşıyan yüreklere dokunabilmiş olması, şair için en kıymetli karşılıktır.
Sözleriniz, şiirin yalnızca kelimelerden ibaret olmadığını; bazen bir teselli, bazen de yüreklere kapanış getiren bir hatırlatma olduğunu gösteriyor. Bu samimi paylaşımınız için teşekkür eder, yüreğinizin sıcaklığının mısralara kattığı değeri bir kez daha taktir ve teşekkür ederim.
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve babasız büyüyen yüreklerimize dair hislerinizi paylaşmanız beni derinden etkiledi. Mısralarımın sizin gibi, erken kayıpların yükünü taşıyan yüreklere dokunabilmiş olması, şair için en kıymetli karşılıktır.
Sözleriniz, şiirin yalnızca kelimelerden ibaret olmadığını; bazen bir teselli, bazen de yüreklere kapanış getiren bir hatırlatma olduğunu gösteriyor. Bu samimi paylaşımınız için teşekkür eder, yüreğinizin sıcaklığının mısralara kattığı değeri bir kez daha taktir ve teşekkür ederim.
Yüreğinize sağlık değerli şairem. Şiir, derin bir özlem ve kayıp duygusunu baba üzerinden anlatıyor. Uzak bir şehre ve geçmişe duyulan hasret, yaşamın eksik ve yarım kalan yanlarını vurguluyor; duygu yoğun, hüzünlü ve içten. Harika bir şiir Sevgilerimle.
Şiirime gösterdiğiniz içten ilgi ve nazik sözleriniz için gönülden teşekkür ederim. Uzak bir şehre ve geçmişe dair hislerimi böylesi derinlikli bir biçimde hissetmeniz, şiirin ruhuna dokunduğunuzu gösteriyor.
Sizden gelen sevgi dolu yorum, yüreğimi ısıttı ve mısralara kattığınız değer için minnettarım.
Şiirime gösterdiğiniz içten ilgi ve nazik sözleriniz için gönülden teşekkür ederim. Uzak bir şehre ve geçmişe dair hislerimi böylesi derinlikli bir biçimde hissetmeniz, şiirin ruhuna dokunduğunuzu gösteriyor.
Sizden gelen sevgi dolu yorum, yüreğimi ısıttı ve mısralara kattığınız değer için minnettarım.
Hasretin kıyısında rüzgara karışıyorum Ne kadar güzel bir imge şiiri kısaca çok net bir şekilde özetliyor Yazdıran ve hisseden yüreğinize sağlık hocam tebrikler selam ve saygılarımla
Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Hüzünlerden uzak dursun gönül yurdunuz . Mutlu geceler dilerim. Sağlıkla mutlulukla huzurla iyilikle güzellikle kalın.. Peri
Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Hüzünlerden uzak dursun gönül yurdunuz . Mutlu geceler dilerim. Sağlıkla mutlulukla huzurla iyilikle güzellikle kalın.. Peri
Her dizenin arkasında hem kişisel bir yas hem de zamana karşı verilmiş sessiz bir mücadele var. Şehir bir mekan olmaktan çıkıp, yarım kalmış cümlelerin, eksik tamamlanmış çocukluğun taşıyıcısına dönüşmüş. Çok güzeldi, çok etkileyiciydi. Yüreğinize sağlık.
Kıymetli yorumunuz için gönülden teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz.. Şehri sadece mekan olarak değil, “yarım kalmış cümlelerin ve eksik tamamlanmış çocukluğun taşıyıcısı” olarak hissetmeniz, mısralarıma kattığınız yeni bir derinliktir. Yorumunuz, şiirle okur arasında kurulan o görünmez köprüyü hissettirdi bana; okurun yüreğinin şiire eşlik edebildiğini bir kez daha hatırlattı.
Bu içten ve sıcak paylaşımınız için gönülden minnettarım. Yüreğinizin ve kelimelerinizin verdiği değer, şiire sizinle birlikte başka bir hayat verdi.
Kıymetli yorumunuz için gönülden teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz.. Şehri sadece mekan olarak değil, “yarım kalmış cümlelerin ve eksik tamamlanmış çocukluğun taşıyıcısı” olarak hissetmeniz, mısralarıma kattığınız yeni bir derinliktir. Yorumunuz, şiirle okur arasında kurulan o görünmez köprüyü hissettirdi bana; okurun yüreğinin şiire eşlik edebildiğini bir kez daha hatırlattı.
Bu içten ve sıcak paylaşımınız için gönülden minnettarım. Yüreğinizin ve kelimelerinizin verdiği değer, şiire sizinle birlikte başka bir hayat verdi.
Şiirimi “Günümün Şiiri” seçmiş olmanız, benim için büyük bir mutluluk ve onurdur. Yarım kalmış hayalleri, sevgiyi, acıyı ve özlemi hissetmiş olmanız, şiirin ruhuna dokunduğunuzu gösteriyor.
Yönetimin görüp görmemesi bir yana, yüreğinizde yer bulmuş olması benim için yeterlidir. Nazik paylaşımınız ve takdiriniz için gönülden teşekkür ederim.
Şiirimi “Günümün Şiiri” seçmiş olmanız, benim için büyük bir mutluluk ve onurdur. Yarım kalmış hayalleri, sevgiyi, acıyı ve özlemi hissetmiş olmanız, şiirin ruhuna dokunduğunuzu gösteriyor.
Yönetimin görüp görmemesi bir yana, yüreğinizde yer bulmuş olması benim için yeterlidir. Nazik paylaşımınız ve takdiriniz için gönülden teşekkür ederim.
Şiir, kaybedilen bir baba ve uzak bir şehrin bıraktığı derin özlemi ve kırgınlığı dokunaklı bir şekilde aktarıyor. Anılar, hasret ve yarım kalmış duygularla örülmüş, içten ve melankolik bir içsel yolculuk sunuyor.
Sevgili tatlı şairem, merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz gönül yurduma..
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve nazik sözleriniz için gönülden teşekkür ederim. Kaybedilen bir baba ve uzak bir şehrin bıraktığı özlemi böylesi incelikle hissetmeniz, şiirin ruhuna dokunduğunuzu gösteriyor.
Sizden gelen bu içten ve sevgi dolu yorum, yüreğimi öyle iyi geldi ki ve her defasında şiirlerime kattığınız değeri bir kez daha hatırlattı.
Sevgili tatlı şairem, merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz gönül yurduma..
Şiirime gösterdiğiniz ilgi ve nazik sözleriniz için gönülden teşekkür ederim. Kaybedilen bir baba ve uzak bir şehrin bıraktığı özlemi böylesi incelikle hissetmeniz, şiirin ruhuna dokunduğunuzu gösteriyor.
Sizden gelen bu içten ve sevgi dolu yorum, yüreğimi öyle iyi geldi ki ve her defasında şiirlerime kattığınız değeri bir kez daha hatırlattı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.