1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
59
Okunma
Her gün güzel düşü, böler kâbusu,
Köyünden çıkmayan, bilmez gurbeti.
Gözlerine vurur, gönlün buğusu,
Köyünden çıkmayan bilmez gurbeti.
Sineler yanarken, çok ocak söner,
İnsan katılaşmış bir taşa döner,
Bedeni çürütür, ruhuna siner,
Köyünden çıkmayan bilmez gurbeti.
Bazen zincir olur, bağlar elini,
Kör bir bıçak olur, keser dilini,
Bitmez kâhır olur, büker belini,
Köyünden çıkmayan bilmez gurbeti.
Hem neden, hem nasıl kolayda yine,
Cevap bulamazsın, bir gün niçine,
Yıldız yıldız, ateş düşer içine,
Köyünden çıkmayan bilmez gurbeti.
Gönlünde dermansız, yara açılır,
Umudun yerini öfke, hınç alır,
Çoraklaşır hayat, kalbin boş kalır,
Köyünden çıkmayan bilmez gurbeti.
Araya girerse, uzun bir zaman,
Unuturlar; dostun, hısım, akraban,
En yakın arkadaş, olur çok yaban,
Köyünden çıkmayan, bilmez gurbeti.
Özlemden öldürmek, zalimce huyu,
Ekmeği yenmez ki, içilsin suyu,
Karanlık lâbirent, dipsiz kör kuyu,
Köyünden çıkmayan, bilmez gurbeti.
Özcan İşler
12 Şubat - 2003 - Eğirdir
5.0
100% (3)