Beslemeler meydanlarda övünür,
Türk örfünden, töresinden habersiz.
Her belaya çanak tutmuş sevinir,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Kimliğinde Mehmet, Oğuz yazan var,
Hoyrat Hoyrat rüzgarlarda tozan var,
Hışır hışır salınan var, gezen var,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Çok söz verir sözünde hiç durmayan,
Yetki ister, bir gün hesap vermeyen,
Yurttaşını gözetmeyen, görmeyen,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Çözümü yok bol bol sorun doğurur,
Suç bastırır; "ben ben.." diye bağırır,
Sözde bizden, yâd türküsü çağırır,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

İlk şafaktan hüznü basar gündüzün,
Düşmanıdır gülümseyen her yüzün,
Korkak amma, fırsat bekler ansızın,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Gayre bakma, sende ara, özde bul.
Yağdanlıklar; kula, köle güce, kul,
Omurgasız hem nesebi bir meçhul,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Gündüz kavga, akşam ortak birinti,
Birkaç başlı hep kavgalı görüntü,
Bir rivayet , kuru inat, kuruntu,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Merhem diye hep tuz basar yarama,
Samimiyet, bir merhamet arama,
Helal sevmez, takla atar harama,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Kim düşmansa, aynı yolda yürürler,
Dost, elleri oğuşturup dururlar,
Fırsat bulsa, son darbeyi vururlar,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Dışta virgül, memlekette dik durur,
Sözde milli, yerlilikten dem vurur,
Bütün halkın kazancını savurur,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Kumandası dost, düşmanın elinde,
Hep savrulur onun bunun yelinde,
Eksik olmaz ağıtlar hiç dilinde,
Türk örfünden, töresinden habersiz.

Özcan İŞLER