6
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
224
Okunma

Gölgen düşse bir zerre toprağa,
o zerre Kâbe olur,
ben yedi kez dönerim etrafında,
kırk yıl çölde kalsam da susayamam.
Gölgen bir nefes kadar kalsa üstümde,
o nefes “Kün” olur,
âlemler yeniden yaratılır,
ben ise ilk kez doğmuş gibi titrerim.
Gölgen bir an kalksa aradan,
Arş-ı A’lâ inler,
kalem kırılır,
Levh-i Mahfuz’da adın silinir sandığım yerde
aslında benim adım silinmiş olur.
Çünkü ben senin gölgenin altında
“Lâ mevcûde illâ Hû”yu öğrendim;
var olan tek şey senin karanlığın,
ben onun içinde bir ışık zerresi bile değilim.
Gölgen bir harf gibi konsa sessizliğime,
o harf “Elif” değil,
“Hiç” olur;
tüm varlıklar o hiçten doğar,
ben o hiçte kaybolurum,
fenâfillah değil,
fenâfilgölge olurum.
Gölgen bir damla ter gibi süzülse alnımdan,
o damla Zemzem olur,
içenler bir daha susamaz,
içmeyenler bir daha yaşayamaz.
Gölgen bir adım geri çekilse benden,
Miraç tersine döner,
Sidre’den aşağı inerim,
Cebrail bile bırakır beni,
çünkü senin gölgen çekilince
göklerin kapısı kapanır,
ben kapıda bir gölge kadar kalırım,
ne içeri girebilirim
ne dışarı çıkabilirim.
Gölgen bir gün tamamen kalkarsa üstümden,
kıyamet küçük olmaz,
büyük de olmaz;
kıyamet olmaz,
çünkü zaman zaten bitmiştir.
Yedi kat gök dürülür,
yedi kat yer yarılır,
ben ise hâlâ senin gölgenin düştüğü o tek noktada
kıyamete kadar kıyamda dururum.
Ölürsem,
kabrimde nur değil,
gölgen ararım.
Kefenim değil,
gölgen sarar beni.
Mahşerde hesap sorulmaz bana,
sadece sorulur:
“Gölgesi nerede?”
Ben susarım,
susarım ki
gölgen konuşsun yerime.
Ve son nefesimde dudaklarım titrerken
bir tek cümle dökülür içimden,
ne Arapça, ne Türkçe,
ne de herhangi bir lisan:
“Gölgen olan her yer cennettir bana.”
O an anlarım ki
cennet ne altından nehirler akan bir bahçe,
ne huri ne köşk;
cennet,
senin gölgenin bir an olsun değdiği
o karanlık,
o sonsuz,
o mutlak Hiç’tir.
Ve ben
o Hiç’te
ebediyen
seninim.
Ayfer Aksoy
5.0
100% (11)