0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
48
Okunma
Hayat ve sen....
Içinde yaşadığın savaşların, en soğuk yanını görüyorsun bazan
Bir bataklığa saplanmışcasına, çırpındıkça daha batıyorsun
Bir el arıyorsun, seni tutacak
Çırpınışlarının çaresizliği boğuyor seni aslında
Ve tüm acılarını yüreğinde saklıyorsun...
Oysa hayat neler öğretiyor insana
Geçmez diyorsun geçiyor
Bitmez diyorsun bitiyor
Her acının yerini başka bir acı kaplıyor
Katmer katmer oluyor yüreğin
Aşkla uyanmasını arzuluyorsun
O seni bir daha cekiyor bataklığa
Bir tutam sevgiye muhtaç...
Yüreğin çöl
Hayatın yangın yeri
Ve seni içine çeken büyük bir acı...
Halbuki ne kadar yakışıyor gülümsemek insana
Halbuki ne kadar hayat kokuyor bir gülümsemek
Ve sevdiğinin gözlerinde
Uzaklara dalıp gitmek.
Keskelerle dolu olması ne kadar acı hayatın
Hep pişmanlık dolu bir geriye bakış
Bir tutam sevgiye hasret
Hayat bu işte....
Acımasız, boğucu bir bataklık
Sonra sen geliyorsun bir güneş gibi
Kaybolmak istiyorum gözlerinin derinliklerinde
Unutmak tüm acıları ve yıpranmışlıkları
Teninde değil, ruhunda kavuşmak istiyorum huzura
Bataklığın içinde ben, karşımda bir güneş sen
Ben çırpınıyorum
Sen toprağı kurutuyorsun
Ben ölüyorum...
Sana
Seni seviyorum bile diyemiyorum
Yüreğimde ölüyorum
Seninle ölüyorum... Gözlerinin hasretinde...
Sessizce
Çaresizce
Bir elveda bekliyorum.