2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
186
Okunma
yazmak geldi içimden,
bir damla su verme misali,
saksıda kurumakta olan toprağa,
güneşi olamasam da güneşi aramasına
vesile ’’Gözyaşı Çiçeği’’ne.
’’Bütün yaşamın yorgunluğu çöktüğünde’’
dizelerinin özüne,
bütün alemi cihanı mutlu mu sanıyorsun,
ben de uzanamadığım günlerin ışığını
arıyorum yalnızlık pazarımda.
Anısı olmayan insanın acısı da olmaz
köksüz,meyvesiz ağaç misali,
anısıyla acısıyla doldurduğumuz yaşamın adına
tutunuyoruz toprağa.
Her rüyamdan biri beni dürter
’’bu gün hangi anının kurbanısın’’ diye
gözlerimde büyürler her biri,
kaçamıyorum hiçbirinden
her eşyanın,her resmin biri polis,biri jandarma
dikiliyor karşıma
şunu da al,bunu da al kalmasın ardında,
dercesine.
Alışmışım bir kez acıları karıp çoğaltmaya
ne yapsam mutlu olamıyorum
çıksam da dağların doruğuna
ille çakır dikeni döşenmiş ovalara
inip
kanatmak istiyorum topuğumdan parmaklarıma.
İçimizde esir ettiğimiz acılar
figan feryat ediyor zamanı gelince,
biz de onların feryadına kapılıp yürek acısını
salıyoruz rüzgarlı günlerin pazarına,
yarına yarınlarına...
Aşk satılmıyor ,
mutluluk satılmıyor
kitap sayfalarında olmuyor ki
bulup da alasın.
BAHRİ GÜVEN 17 Kasım 2025
5.0
100% (4)