sıcak naif bir ışıktın önce
pervaneler kanat vururdu hüzmelerine

ben de öyle.

yüzüme düşen anlık pırıltılardan
ve uzun sessizliklerden yapılmış bir yoldu sana gelmek.

yürüdüm.

bazen ölçülemeyecek uzak
bazen şuracıkta işte bak
zamanları yaşadım (birazda yaşlandım)

bekledim.

sesinden sloganlar yaptım kendime
direndim.

biliyordum.

sendin.
ışık yılları uzaktan nasıl gelinirse öyle gelecek.
ya da ben.
ya da biz.
geliyorduk.
ışık yılları mesafeyi usul usul kısaltıyorduk.
ya da kısaltıyordu birileri
iyi ki.

hoş geldin.

hep hoş gelirdin bana
bir gün hoş bulundum
sevdim.
başka bir gün çok sevdim
birdenbire değil
bir bir sevdim seni
her şeyini.
(bütün şeyler ayrı yazılır demişti Noyan abi.)
her şeyden ayırıp
yüzümü
sana döndüm.

gördüm.

kapatamam gözlerimi.

hoş geldin.
sessizliğin meryemi

sen
doğumun hediyesi.