12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1356
Okunma

Kalburüstü akşamları
koy şöyle bir köşeye…
Işık ölüleri yürürken caddeler de
hep mi mavi görünür bu kent
Pier Loti-den izlenildiğinde.
Ve günün en zor saatlerinde
ağzında köpüğüyle, öpülesi bir genç kız gibi
gülerken Sarayburnu,
it tortusu ve kokusu dahil olsa dahi
sen hiçbir şeye değişilmezsin
Galata-da akşamüstü.
Saçlarını rüzgar parçalamasıdır
bu şehirde aşık olmak
ki bir sabah inip otobüsten
kıvrımlarında Kireçburnu’nun
yosunları koklamayıp
dalgaları avuçlamadıysan
bildiğin bütün aşklar, yalandır o zaman.
Uğuldayan ki hep uğuldayan
bir sancı ve durgun uykusuzlukla
Hisar-da gölgen boy atmamışsa
ne önemi kalır doğacak güneşin.
Aşkca’da
değil midir acırken dilin
merhem niyetine gözlerin
ve de sözlerin yoksa.
Canım İstanbul
karım İstanbul
kızım İstanbul
anam İstanbul
babam yok benim.