Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR

KAYIP İLANIM

Yorum

KAYIP İLANIM

( 15 kişi )

6

Yorum

24

Beğeni

5,0

Puan

153

Okunma

KAYIP İLANIM

KAYIP İLANIM

Poetika – “Kayıp İlanım”ın Yazılış Gerekçesi

“Kayıp İlanım”, bir başkasına serzeniş olsun diye değil, kendini resmen kayda geçirmek için yazıldı.

Bu şiir, insanların verdiği hükümlerin, rollerin, etiketlerin içi boşaldığında; alkışın da, yerginin de hükmünü yitirdiği bir eşiğin ardından doğdu. Uzun bir zaman boyunca emek, sadakat, sevda, dava, insanlık adına ne varsa yüklenmiş bir ruhun; sonunda dönüp kendine, “Benim üzerime kurdukları bütün bu hükümler artık geçersizdir.” deme ihtiyacından doğdu.

“Kaybolan nedir?” sorusuna cevap ararken anlaşıldı ki kayıp; ne bir sevgili, ne bir şehir, ne bir makamdır. Kayıp olan, kendisini başkalarının terazisine teslim etmiş eski bendir. Bu şiirde her kıtanın sonunda tekrarlanan “hükümsüzdür”, işte bu yüzden bir yenilgi cümlesi değil, bir fesih beyanıdır: Yanlış bağların, yanlış beklentilerin, sahte onayların iptali.

Şiir, iç hesaplaşmasını susturmak yerine kayıt altına almanın cesaretiyle yazıldı. Başkalarının vereceği kararı beklemekten yorulmuş bir yüreğin, kendi dosyasının en altına kendi mührünü basma girişimidir bu:

“Bu şartlarla yaşattığınız ben, artık yürürlükten kalkmıştır.”

“Kayıp İlanım”, kimseye ilan aramaz; birinin dönüp bulmasını beklemez. Tam aksine, kayıp olduğunu ilan ederek özgürleşen öznenin metnidir. Eski benliğini hükümsüz kılarak, yeni bir iç hakikate yer açma iradesinin şiir hâlidir.

Canı hoşnut etmeye, neler neler düşlerken
Acınacak duruma, gelmişim hükümsüzdür
Gözlerimde hüzünler, dans etmeye başlarken
Ağlanacak halime, gülmüşüm hükümsüzdür
Başımı taştan taşa, çalmışım hükümsüzdür

Yolun ciddiyetini, ruhuma takınırken
Kaybettiğim savaşın, hükmüne direnirken
İnleyen bülbüllerin, derdiyle dertlenirken
Baldıranı bal diye, bilmişim hükümsüzdür
Gün görmemiş belayı, bulmuşum hükümsüzdür

Yaşanacak anları, senelere saklarken,
Beni benden edeni, bedene yasaklarken
Cümle günahlarımı, birer birer aklarken
Örs, çekiç arasında, kalmışım hükümsüzdür
Her anım vurgunlarla, dolmuşum hükümsüzdür

Vuslatın perdesini, ellerle aralarken
Kaybolan umutları, makbere sıralarken
Müflis tüccar misali, maziyi kurcalarken
Yalan dünya ben senden, yılmışım hükümsüzdür
Aşkın önünde köle, olmuşum hükümsüzdür

Yolların asisinden yüzü hüzün sararken
Şafaklarda kaybolup, tan vaktini ararken
Yıldızları söndürüp, açarken düşe yelken
Gecelerin hakkını, bölmüşüm hükümsüzdür
Şeytanların aklını, çelmişim hükümsüzdür

Kaf Dağı’na yol bulup, mana katarken cana
Cemalinden gül çalıp, başlarken heyecana
Sakarya’dan el alıp, uzanırken ummana
Aynaya baktığımda, ölmüşüm hükümsüzdür
Has bahçenin gülüyken, solmuşum hükümsüzdür

Koyar iken hayatî düşlerimi yoluna
Bırakmadan kararı asla nefsin eline
Aynada saklı sırdan, Delibal’ın soluna
Gariplik sıfatını, almışım hükümsüzdür
Derin düşüncelere, dalmışım hükümsüzdür

DELİBAL – Celil ÇINKIR

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (15)

5.0

100% (15)

Kayıp ilanım Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kayıp ilanım şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KAYIP İLANIM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
7.11.2025 19:25:24
5 puan verdi
Saygıdeğer ustam merhaba..

“Kayıp İlanım”ı okurken, insanın kendi kalbinde yankılanan o derin boşluğu duydum.
Bu şiir, bir kayboluşun değil, bilakis bir “kurtuluşun belgesi” gibi.
Sanki insan, yıllar yılı başkalarının tanımıyla yaşayıp bir gün aynaya bakınca, “bu ben değilim” deyip, kendi hükmünü kendi kalemiyle feshediyor.
Ve siz o anı, bir kelimenin bile elini titretmeden, öyle berrak bir biçimde yazıya dökmüşsünüz ki…
Her dizede bir iç mahkeme kurulmuş, her tekrarda “hükümsüzdür” mührü sadece bir reddiye değil, bir yeniden doğuş olmuş.

“Baldıranı bal diye bilmişim hükmüsüzdür” derken, aslında hayatın yanılgılarına öyle insanca bir kabul var ki…
O cümlede koca bir ömür, bir kadere razı geliş, ama aynı zamanda bir fark ediş var.
Ne sitem ağır basıyor, ne pişmanlık.
Sadece olgun bir “artık biliyorum” hâli.
İşte şiiri şiir yapan da bu içsel denge; ne suskun, ne gürültülü, sadece samimi.

Bir de şu var ustam:
Bu şiirde kelimeler sanki kendi kendine nefes alıyor.
Bir mısra bitiyor ama anlamı bitmiyor, arkasında uzun bir yankı bırakıyor.
O yankı insanın kendi geçmişine çarpıyor, sonra dönüp kalbine düşüyor.
İnsanı inciten değil, insanı kendine döndüren bir yankı bu.

Her “hükümsüzdür” sözü, bir dönemin, bir duygunun, bir yükün bittiğini ilan ederken
aynı zamanda “artık kendim için varım” diyebilmenin zarafetiyle örülmüş.
Bu da gösteriyor ki, şiir sadece duygunun değil, bilincin de olgunluğudur.
Siz, yaşanmışlıkla yoğrulmuş bir bilgelikle kalemi tutmuşsunuz.
O yüzden bu şiir bir metin değil, bir tanıklıktır; kendi içine dönen, hesap veren ama sonunda affeden bir ruhun tanıklığı.

Ve belki de en güzeli, hiçbir kelimenin fazlalık taşımaması.
Ne abartı, ne gösteriş, ne zorlama…
Her dize, hayatın tam ortasından alınmış sade bir hakikat gibi.
İnsan okudukça kendi kayıplarını hatırlıyor ama bu kez yas tutmuyor,
aksine “iyi ki kaybettim” diyebilmenin huzuruna varıyor.

Ustam, “Kayıp İlanım” sadece bir şiir değil;
kendine dönmekten korkmayan, geçmişin hükmünü fesheden, insanın kendiyle barışma manifestosu gibi.
Böylesine derin, sade ama etkisi uzun kalan bir eseri kaleme almak,
yalnızca bir şairlik değil, bir ruh terbiyesi meselesidir.

Kaleminize, yüreğinize, niyetinize sağlık.
Her mısranızda hem bir isyanın hem bir teslimiyetin ince dengesi var.
Ve inanıyorum ki bu şiir, okuyan herkeste bir sessizlik bırakacak
ama o sessizlik öyle kıymetli ki, içinde insanın kendi sesi var.

Saygı, muhabbet ve hayranlıkla,
Peri Feride
Etkili Yorum
Nurelî
Nurelî, @nurel
7.11.2025 20:18:49
5 puan verdi
"Kaf Dağı’na yol bulup, mana katarken cana
Cemalinden gül çalıp, başlarken heyecana
Sakarya’dan el alıp, uzanırken ummana
Aynaya baktığımda, ölmüşüm hükümsüzdür
Has bahçenin gülüyken, solmuşum hükümsüzdür"


Aynanın giz sırıdır gören olmasın heder,
Hayatın döngüsünü böyle buldurur kader,
Mana aleminde el açtıran cümle keder
Vuslat makamıyla dert nihai sona erer.

Selam dua ile
🤲🥀
Gülse
Gülse, @gulse1
7.11.2025 19:36:01
5 puan verdi
Kaleminize yüreğinize sağlıkl👏👏👏👏👏👏
Etkili Yorum
Efsuni Kalem
Efsuni Kalem, @eylul-34
7.11.2025 17:10:32
5 puan verdi

Şiir; Necip Fazıl’ın isyanı ile Yunus’un teslimiyeti arasında bir yerde duruyor.
dizeler umutsuzlukla dolu olsa da estetik bir olgunlukta; her satır bir tokat gibi, ama “hükümsüzdür” ile yumuşatılmış Bu tekrar, acıyı kabullenip özgürleştirmiş. Hikayesi ve kendisi güzel şiir. Çokça tebriklerimle

saygılar
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
7.11.2025 16:30:12
5 puan verdi
Güzeldi usta yüreğine sağlık tebrik ederim.
ben YEP
ben YEP, @benyep
7.11.2025 15:31:38
5 puan verdi
Güzel bir şiir.
Tebrikler...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL