2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
92
Okunma
Ben, herkesin güçlü sandığı ama geceleri yorgun düşen bir kadınım.
Gülüşümde keder gizli, sessizliğimde fırtına.
Bir söz yeter, içimde yıllardır sakladığım sabrı bile yıkar.
Seversem, canımdan bile vazgeçerim…
Ama bir kez hayal kırıklığına uğrarsam, öyle bir susarım ki,
O sessizlik bile bağırır aslında.
Ben öyle bir giderim ki, ardından yankım bile dönmez.
Çünkü ben, kırıldığım yerden değil,
Artık hissetmediğim yerden çekip giderim.
Ben kimseye kolay güvenmem, ama birine güvendiysem kendimden bile çok inanmışımdır.
Bir tebessümle başlar bende her şey, ama bir suskunlukla biter.
Ben kırıldığımı belli etmem, ama o kırık kalple neler yaşadığımı kimse bilmez.
Sevdiğim insanı kendimden bile korurum,
ama beni en çok korumam gerekenler yakar zaten.
Ben unutuyor gibi yaparım,
ama bazı acılar ne zamana karışır ne de yüreğe sığar.
Ve bilmez kimse…
Ben en çok, “hiçbir şey olmamış gibi davranmak”tan yoruldum.
Ben içime atmayı öğrendim…
Çünkü anlatsam da anlamayacak çok insan gördüm.
Yüreğime dokunanlara bile mesafe koymayı,
gözümden yaş düşse bile gülmeyi öğrendim.
Ben kimseye yük olmam, derdimi bile sessiz taşırım.
Birinin “iyiyim” deyişine bile inanmayacak kadar tecrübem var artık.
Gözlerimde biriken o yorgunluğu kimse fark etmez,
çünkü ben her sabah yeniden güçlü görünmeyi seçerim.
Ama bilmezler…
Güçlü görünmek, bazen sessizce tükenmektir.
Ben sustuysam, içimde kopan fırtınaları anlatmanın anlamı kalmamıştır.
Çünkü ben artık konuşmakla değil, susmakla anlatıyorum ne hissettiğimi.
Birine değer verirken nasıl yanacağımı bile bile verdim elimden tutmasını.
Ama insanlar hep en saf yerimden vurdular beni.
Ben affetmeyi bildim ama unutmayı hiç beceremedim.
Her kırıldığımda bir parçam eksildi içimden,
ve bir daha asla eskisi gibi olamadım.
Şimdi sadece izliyorum herkesi uzaktan,
kimin gidişi içime oturur, kimin gelişi boşluk yaratır, iyi biliyorum artık.
Ben artık “iyi misin?” sorusuna bile cevap vermiyorum,
çünkü neyi anlatırsam anlatayım, kimse anlamıyor içimdeki yorgunluğu.
Bir zamanlar herkes için çabalayan bendim,
şimdi kimse için uğraşmayacak kadar kırıldım.
Ben sevdiğim insanlara hep elimle değil, kalbimle dokundum.
Ama onlar, o kalbi hep eksik bıraktılar.
Bazen güçlü görünmek için değil,
kimsenin merhametine kalmamak için ayakta dururum.
Çünkü ben bir kez diz çökersem,
bir daha toparlanamayacak kadar doluyum içimde.
Ben kimseye kırılmadım demem,
çünkü bazı kırıklar ses çıkarmaz, sadece içten kanatır.
Bir zamanlar içimi döktüğüm insanlar, şimdi sessizliğimin sebebi oldular.
Ben unutmam… sadece konuşmamayı seçerim.
Çünkü bazı şeyler anlatıldıkça değil, sustukça değerini belli eder.
Artık kimseye “kal” demem,
gidenin arkasından sessizce kapıyı kapatırım.
Ben öğrendim; herkes sevdiği kadar yanında durur,
ve ben artık kimseyi olduğundan fazla sanmam.
Ben artık kimseye kırgın değilim,
çünkü beklentim kalmadı kimseden.
Ne affedecek gücüm, ne yeniden inanacak kalbim var.
Bir zamanlar uğruna yanmayı göze aldıklarım,
şimdi külümde bile yer bulamaz.
Ben sustum, çünkü bazı sessizlikler sözcüklerden daha ağırdır.
Artık ne dön desen gelirim,
ne de git desen kalırım…
Çünkü ben o kapıdan çıktığımda,
arkamda sadece insanları değil,
kendimi de bırakırım.
Ve en acısı ne biliyor musun?
Ben bile artık, eski ben değilim.
Ben artık sevilmek istemiyorum,
çünkü herkes seviyorum deyip biraz eksiltti beni.
İçimde ne umut kaldı, ne yeniden başlayacak bir heves.
Bir zamanlar kalbimle sarıldığım insanlara şimdi yabancıyım.
Ben sustukça çoğaldı içimdeki kırıklar,
ve kimse fark etmedi sessizce nasıl yok olduğumu.
Artık dön dese de kimse,
geriye dönecek bir “ben” kalmadı.
Ben gidişlerin değil,
kendi içimde kayboluşumun yasını tutuyorum.
5.0
100% (3)