Zavallı fakirin derdi her daim çokmuş!
Zenginin ise fakirden hiç haberi yokmuş!
Fakirin varı yoğu, bir göz odası...
Zenginin bir kaç evi, son model arabaları ve villası varmış!
Fakirin sofrasın da kuru soğanı ve bayat ekneği varmış..
Zenginin her gün gittiği iki, üç restorantı varmış!
Yemek masasında gündüz yağı, balı, sütü...
Öglen: Kebabı iskenderi varmış...
Sadece kuş sütü eksik kalmış!
Fakirin ise hayali sele kapılıp, çamura batmış!
Zengin, fakire hep tepeden bakmış!
Çoğu zaman varliğı ile hava atmış!
Hava soğumuş, fakir sobaya odun atmış!
Zengin şöminenin karşısın da kah bacak üstüne bacak atmış!
Kahvesini yudumlamış! Çoğu zaman keyfine bakmış!
Uzanıp yatmış!
Fakir hayatta kalmak için!
Ortaya yüreğini koymuş!
Zengin ortaya yüreğini yerine parasını koymuş! Beğendiği kadını sahiplenip koluna takmış!
Zevkini aldıktan sonra, gönlü geçtikten sonra...
Bir paçavra gibi umursuzca buruşturup atmış!
Fakir: Seviyorum ben!
"Ölümüne seviyorum!" diye nara atmış!
Zengin işini bitirmiş arkasını dönüp işine gitmiş!
Fakirin ömrü bitmiş...
Dinçer DAYI