1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
441
Okunma
Bizim zamanımız da televizyon yoktu..
Gazete de çoğu zaman olmazdı.
O günler güzel günlerdi!
Az ile yetinir...
Asla şikayet etmezdik!
Olumsuzluklar asla, keyfimizi bozmazdı!
Kış ayların da hep diz boyu kar vardı...
Üstümüz de, şimdi ki gibi...
Ne kaban vardı, ne kürk vardı!
Ne de ayağımıza bot, çizme vardı...
Dışarıda çoğu zaman fırtına, boran ile kar vardı...
Evlerde gürül gürül yanan sopalar ve kuzineler vardı!
İçten içe ,öyle yanıyordu ki...
Üstün de, kestane...
Etrafın da bütün aile fertleri...
Kartopudan sonra üşüyen ellerimizi ısıtırdık!
Sohbet ve masallarla içimizi kahkahalarla ısıtırdık!
Sobanın üzerindeki çaydanlık ve demlikte kaynayan çaylarımızı yudumlardık!
Aydınlık kış sabahları kuzinenin üstünde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri...
Ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk, sosis, salam bizim için lükstü... Yumurta olmaz ise olmazı...
Beyaz peynir, soframızın sultanı...
Siyah zeytin ise sofranın kralı idi..
Ekmek her zaman baştacı idi...
Yumurta kümesten!
Peynir, zeytin bakkaldan...
Bulgur pirinç, memlekettendi...
O zamanlar hep, dışarıda kar...
İçeride kanaat...
İçimiz de huzur vardı...
Ama çoğu evde Televizyon yoktu...
Gazete de her zaman olmazdı...
Bir birimize misafirliğe gider...
Sohbetler ederdik!
Büyüklerimiz, yaşadıkları güzel anılarla...
Anlattıkları masallarla, bilgiler aktarırdı!
Şimdi ki gibi, oynayacak oyuncaklarımız pek yoktu...
Ama, keyfimiz hiç bozulmazdı!
Kendi oyuncağımızı kendimiz yapardık!
Hayal gücümüz ile oyunlar oynardık!
Evde, portakal kabuklarını sobanın üzerine koyar!
Kokusu ile mest olurduk!
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin sohbetlerin mutluluğuydu!
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...
Bize yeterdi...
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi...
Her şey gibi..
Oda sağlıklı ve lezzetliydi...
Hep mis gibi kokardı!
Neskafe, kola yoktu...
Bakkalda gazoz...
Evde demli çayımız vardı...
Bizim dünyamız mahallemizdi!
Arabamız, bisikletimiz, kaykayımız yoktu...
Törenler çöktü...
Alış veriş için, AVM ler yoktu...
Bize mahallemizin küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu!
Dışarı da kar...
İçeri de huzur....
Sokaklar da mutluluğun resmini çiziyorduk...”
Eski günlerde işte öyle idi...
Dinçer DAYI
5.0
100% (1)