5
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
131
Okunma
Bir gün baktım…
Kalbim bir isme sığmıyor artık.
Ne göz dayanıyor o ışığa,
Ne kelime anlatabiliyor o hâli.
Bir sevda var içimde,
Tenden öte,
Sesin, suretin, hatta varlığın bile önünde.
Sanki her şey,
O’na varmak için bir bahaneymiş gibi.
Bir adımla başlar sanır insan,
Meğer bir ömür yürünürmüş o yola.
Her nefes bir sınav,
Her gözyaşı varmak içinmiş meğerse.
“Kalbinle gör” diyormuş Yaradan,
Ben geç kaldıkça,
O bana biraz daha yaklaşmış.
Bir “ben” vardı bir zaman,
Şimdi o da yok.
Küllerimden bir “kul” var artık.
Ne sevdam eski sevdalara benziyor,
Ne ben eski ben.
Artık yanışım bile teslimiyet,
Artık sessizliğim bile zikr.
Şimdi aşk,
Bir fırtına gibi içimde,
Bir çağ gibi kalbimde yankılanıyor.
Ne susabiliyorum, ne dökebiliyorum;
Aşk artık söz değil, hâl.
Aşk…
Beni benden alan,
Varlığımı varlığa katan.
Yananı yakmadan arıtan,
Yaradan’a dönüştüren bir sır.
Ve şimdi bilirim:
Aşk, sormaz kim için, neden, ne kadar…
Sadece var eder.
Bir damlayı denize,
Bir kalbi sonsuzluğa taşır.
Varsın dünya dönsün bildiği gibi,
Ben artık aşkın kendisindeyim.
Bir isim değil bu,
Bir çağrı, bir teslimiyet, bir doğuş.
Yanmak…
Öyle bir yanmak ki bu;
Ne ateş kalır, ne kül,
Sadece O kalır.
Bir nefesle başlar,
Bir ömür sürer,
Ve sonunda insan,
Kendinden geçip O’na varır.
Ve orada…
Ne ben kalırım,
Ne zaman, ne mekân.
Bir dönüş başlar içimde,
Alevin nurla buluştuğu yerden.
Ben dönerim,
O kalır.
Ben susarım,
O söyler.
Ve o an anlarsın —
Aşk, yanmak değilmiş,
Aşk, O olmaya dönüşmüş.
5.0
100% (7)