2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
100
Okunma
KİM BİLİR…
Sade bir gülüş,
Sessiz sedasız bir rüzgâr dolaşırken başucumda,
Bin bir renkle boyanır hayallerim.
Ben, beni ararken rüyalarımda
Karmaşık duygularla kimsesiz mahzun,
Sade bir tenhada bulurum beni.
Bir sükûnet hallerinde hallerim…
Suskun, çaresiz, tek başıma
İç içe bir sessizlik örtüsüne bürünmüş
En büyük isyanımdır belki de sükûtum
Kim bilir...
Kim bilir belki de
Derin bir sükût içindedir
Söz alıp söz satanlar
En etkili sözlerini gizlerken
Farkındasızlık girdabında
En samimi itirafları,
En asli ve derin duygularının
Sırlı hazineleri gizlidir
Sükûtunda,
Kim bilir...
Mütevazılığın pirim yapmadığı bu günlerde
Kenarda köşede kalmış
Varlık derdinden uzak
Kırık dökük halleriyle
Çokbilmişleri tersine okutur.
Nice âlimler cahil,
Cahiller âlim görünürken
Sesi çok çıkanların itibarına
Bir istihza tebessümü
Âlimin suskunluğudur
En büyük nasihat
Kim bilir...
Cehalet girdabında yüzen âlemde
Her işin erbabı insanlar,
Nasılsa son raddesinde ilmin,
Üstünlük kavgasıyla meşgul
Cehaletin zevkusefa çukurunun
Kaynayan kazanında güçlülerin
Mazlumlar feryat figan
Yerlerde sürünürken insanlık
Bunca keşmekeş içinde
Kör gözlere sağır kulaklara rağmen
Bir âlimin gürleyen sesiyle
İşler tersine döner belki de
Kim bilir...
Demem odur ki,
Belki bir gün,
Sükût kozasından çıkar birileri
"Durun insanlar!
Bu sokak çıkmaz sokak..."
Deyiverir...
Ve birileri de kulak verir bu sese
Kim bilir...
11.09.2025
5.0
100% (3)