2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma
Kibritin küfrüyle bir kâfir yakıldı
Sevdanın sur yanıyla da ben
şuurda bir sevgi tomurcuğuyla
Cezbede kalır mı acep icap için bir güneş
Hediyesi kardan adamlarken...
Lâ ile vurulmuş leziz bir sılaya şiyârdayım da
teni haktan bir elmaya boğulmak için
Gergin bir ağaca
salıncak diye küf tutmuş hayaller bıraktım
Yolda yolunca saçlarını
Düşen yaşında ölmüş bitlere bayramdır bugün...
kutup ayıların hiçliğinde gaflet fücurdaki raksı ile
Ve ya örülmüş Amazon karıncaların kazakları ne renktir hiç düşünmedim
Kendimi çölde kum tanesi gibi görünce
İman bağrımdan yakarken yani
Musluktan nasip akarken
Hasretle nefesi değişen
ikiyüzlü bukalemunların
Ahını almadım hiçbir şaraptan
Ümidini meselâ
Gözlerinde bağır bağır yatan bir sevgilinin
Hiçbir yoksunluk sevdanın verdiği selâma baktırmadı dilimde
Her nereye baktımsa
sebebsiz sevmeler şehri
Her nereye baktımsa
Silahsızdı aşkların rengi...
Işıklar arkası ışınlanan bir aşk
Belki klonlanan bir taht ile
Kime üstün bir yarayı dile getirmek
Kime dile getirmek kendini
Askıda bir çay ile
Askıda bir şiir arkası...
Uykusu ağır bir yel değirmeni
Kâfi
Artık
Saatler sesli bir şuur gaipten akan
Küfürlü bir çöp yığını mazide kalan
Derin bir yâr kaçışlarda b/akıyor
gözlerimin körlüğüne
Gönülgâhımın sokaklarını gezmek içûn
S/aklıdır s/ezgiler çünki
Karanlıklar indi şehirlerime sonra
Ödümden yani
Kulaklarım kabarıkken satırlarına
Toz toprak yo(ğ)rulmuşluğu
Bir pilin duygu ve hayallerinden ötede
Mıknatıs
Yer çekimi
Ve ölüm panzehire çıkarken...
Gezgin imgeler...
5.0
100% (3)