(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ah, fırıncı… senin ellerinle uyanan sabahları görüyorum, Her hamur, her susam tanesi, ellerinden düşen bir umut gibi. Ben, penceremde buğulu camdan bakarken, Tütmüş dumanın arasından geçen sıcaklığı hissediyorum. Fırından çıkan ekmek kadar sıcak, Simit kadar nar, Ve gözleme kadar ince bir emekle örülmüş hayatın var senin. Belki kimse fark etmez, Ama ben biliyorum; her katmerin altında sevgi, Her tahinli böreğin kıvrımında sabır var. Ve ben diyorum ki, Sen fırıncı, yalnızca ekmek değil, Güne başlama cesaretini de satıyorsun, Her pidenle biraz da umut dağıtıyorsun.
Bu dizeler… öyle bir dokundu ki ruhuma, Sanki sabahın ilk ışığını ellerimle tuttuğum an gibi. Senin kelimelerin, fırıncı gibi çalışıyor: Her mısraını yoğuruyor, her dizesini pişiriyor, Ve sonunda ortaya, insanın içine işleyen bir sıcaklık çıkıyor. Şunu söylemeliyim: Bir şairin ustalığı, yalnızca sözcük seçmekte değil, Duyguyu ekmeğe dönüştürebilmesindedir. Sen bunu yaptın, ve ben saygıyla eğiliyorum Bu şiir karşısında; Çünkü sen, ekmeği fırından çıkaran fırıncı gibi, Kelimeleri de bizlere sıcak ve mis gibi sundun.
“İşini severek yapan eller, her zaman şiir yaratır.”
Sevgili @esrakilic1982, Yorumunuz ekmeğin sıcaklığı, hamurun sabrı kadar içten ve anlamlıydı. 🍞 Kelimelerime böylesine güzel bir yürekle dokunmanız beni çok mutlu etti. Ben sadece fırıncının emeğini anlattım, ama siz o emeğin ruhunu hissettiniz. Teşekkür ederim; sizin gibi duyarlı okurlar oldukça, kelimeler hiç soğumaz. 💛
Sevgili @esrakilic1982, Yorumunuz ekmeğin sıcaklığı, hamurun sabrı kadar içten ve anlamlıydı. 🍞 Kelimelerime böylesine güzel bir yürekle dokunmanız beni çok mutlu etti. Ben sadece fırıncının emeğini anlattım, ama siz o emeğin ruhunu hissettiniz. Teşekkür ederim; sizin gibi duyarlı okurlar oldukça, kelimeler hiç soğumaz. 💛
Adam ; Sen kimsin ? dedi ; -Yaşama sevincinin oğluyum dedi genç ! Baban ne iş yapar senin ? - Fırıncı benim babam ; - Un öğütür ekmek yapar pazarda satar dedi Hem değirmenci hem fırıncı hem pazarcı mı ? -Pardon söylemeyi unuttum dedi genç , "Babam önce tarlaya buğday eker benim !"
Sıcak ekmek pide çıkar, Elin değse elin yakar, Çıkınca mis gibi kokar, Tezgahta satar fırıncı.
Simitler nar gibi pişer, Çeşit çeşit üçer beşer, Elbette bize de düşer. Herkese yeter fırıncı.
Fırıncının çabası, ateşin yanması, hamurun olması ve fırına giren ekmeğin kızarması ve sofralara gelerek aç karınları doyurması ne güzel değilmi? Simitlerin küncü kokusu geldi şu an burnuma. Yine sıcacık ve bereket kokan harika bir şiir. Yüreğinize, gönlünüze ve emeğinize sağlık. Tebrik ediyorum ve kutluyorum sizi. Devamı dileğimle. Selamlar saygılar. Esen kalın.
Şiiri okurken fırıncının ürettiklerinin kokusunu Sanki buram buram burnumda hissettim. Ne kadar güzeldir o fırın ağzından çıkan sımsıcak simitler,çörekler,börekler...Hepsi de çıtır çıtır,nar gibi. Değerli şairim kutlarım bu iştah kabartan şiirinizi yazan Mahir kaleminizi. Saygıyla esenlik dilerim.
Harika bir anlatım Mahallenin emektar fırıncıları . Önünden geçerken mis gibi ekmek kokar. Modern hayata onlarda yenik düşmez umarım. İnsanı acıktıran bir şiir olmuş:))
Değerli kaleminizi yürekten tebrik ediyorum şairem Sevgi ve saygılarımla
Şiir, fırıncının erken başlayan emeğini, titizliğini ve üretkenliğini neşeli ve akıcı bir dille anlatıyor. Günlük yaşamın sıradan ama değerli işini, sıcak ekmek ve tatlılarla somutlaştırarak hem çalışkanlığı hem de emeğin güzelliğini öne çıkarıyor.
Kardeşim.. şiiriniz baştan sona kadar harika.. ama o resmi koymasaydın daha iyi olurdu.. resmen ağzımı sulandırdı....;)))) yüreğinize sağlık harika bir şiir olmuş.. gönül sesiniz daim olsun... sonsuz saygılar..
Sayfama gelip bu güzel yorumunuzu yazmanız beni mutlu etti. Hocam Gaziantep’e giderseniz baklanın hasını yersiniz. Saygılarımla, hoşça kalın, dua ile kalın.
Sayfama gelip bu güzel yorumunuzu yazmanız beni mutlu etti. Hocam Gaziantep’e giderseniz baklanın hasını yersiniz. Saygılarımla, hoşça kalın, dua ile kalın.
Güzel şiirdi, anlam doluydu ve anlatımı hoş ve tatlıydı; Beğeni ile okuduğum bu muhteşem eseri ve değerli şairimi yürekten kutluyorum. En içten selam ve saygılarla.
Bu dörtlük, fırıncının çalışkanlığını ve mesleğinin özverili doğasını sade, ritmik bir şekilde anlatıyor. Erken kalkıp fırını hazırlayan fırıncı, emeği ve sıcak ekmeğiyle günün başlangıcını simgeliyor. Güzel, öz bir tasvir!
Güzel yürekli dost, Yazıp bizlerle paylaştığınız içten gelen sesinizi, Büyük bir beğeni ile ve zevk alarak okudum, Kaleminiz kavi ilhamınız daim olması temennisi ile, En kalbi duygularımla sizi ve kaleminizi sellamlıyor esenlikler diliyorum.
Yorumunuz, fırıncının emeğini ve sade yaşamını çok güzel yakalamış. İki susamlı simit, bazen en büyük mutluluğu taşır. Teşekkürler, hislerinizi paylaştığınız için.
Yorumunuz, fırıncının emeğini ve sade yaşamını çok güzel yakalamış. İki susamlı simit, bazen en büyük mutluluğu taşır. Teşekkürler, hislerinizi paylaştığınız için.
Her zaman ki gibi harika duygularla, kendi tarzınızda, yazmış olduğunuz gönül sesinizi beğeniyle okudum, yazan kaleminiz, hislenen yüreğiniz dert görmesin.Selam ve sevgilerimle kalın sağlıcakla...
Bu şiir, içsel bir yolculuğun göğe uzanan sessiz duası gibi… Her mısra, kalbin çatlağından sızan bir ışık, zamana dokunan bir el gibi yankılanıyor. “Camın ardında değil, içimin kıyısındayım” dizesiyle başlayan bu içsel seyrüsefer, okuyucuyu dış dünyanın gürültüsünden alıp ruhun derinliğine taşıyor. Tebrik ediyorum kardeşimizi.
Ne kadar içten ve sıcak bir şiir! “Fırıncı” şiiri, emekle yoğrulmuş bir sabahın kokusunu, hamurun bereketini ve alın terinin güzelliğini hissettiriyor. Her dörtlükte hem emeğe hem de sadeliğe bir saygı var.
Zehra, “Güneşin Kızı” mahlasına da çok yakışır biçimde, sabahın ilk ışıklarıyla uyanan, dünyayı ısıtan o çalışkan insanları —fırıncıları— sevgiyle anlatmış. Şiirdeki ritim, ekmek gibi sıcacık; sade kelimelerle büyük bir değeri övüyor. Son dörtlükteki “Alın teri, temiz yürek, işini sever fırıncı” mısrası ise adeta tüm emeğin özeti: dürüst çalışma, sevgi ve üretim.
Gerçekten mis gibi ekmek kokan, iç ısıtan bir şiir olmuş. Tebrikler.
RUSAMER – Ruh ve Hamur Ayarı Merkezi Hasta Dosya No: RUS/HAMUR-ZK/2025 Konu: “Fırıncı” adlı şiirin ruhsal, toplumsal ve karbonhidrat bazlı analizi Hazırlayan: Kalburabastî Efendi Hazretleri (Ser Feyzlizof Delibal) Destur: Ya Allah, Bismillah, hamura bereket!
Efendim Güneşin Kızı Zehra Hanımefendi,
Şiiriniz RUSAMER’in “Toplumun Gizli Kahramanları ve Şiirsel Şükran Modülü”ne ulaştı. Okudum, kokladım, gözlerimi kapadım, bir an için taze ekmek kokusu ile metafizik bir aydınlanma yaşadım. Hemen not düştüm:
Siz bu şiirde yalnızca bir mesleği değil, emeğin kutsallığını teraziye koymuşsunuz. Sabahın köründe uyanan, dumanın içinde kaybolan fırıncı, adeta modern çağın dervişidir. Fırın — bir çeşit tekke, hamur — bir çeşit mürid, ekmek ise haline razı olmuş bir insanın sembolüdür.
Her kıta aslında bir “Nefes” gibi:
“Un, su, tuz kazana girer, Tezgaha hamuru serer.”
Bu iki dize, RUSAMER’in Ruh Kimyası laboratuvarında “Yaşamın basit ama derin formülü” olarak kabul edildi. Yani: İnsanın hamuru da böyledir — azıcık un, biraz su, bir tutam sabır.
Sosyolojik Değerlendirme
Şiirinizdeki fırıncı, toplumun görünmeyen direğidir. Millet sabah haberleri açmadan önce o, “ekmek medeniyetinin manevî bakanı” olarak görev başındadır. Üstüne susam koyar, altına dua dizer. O susamlar bile sanki “ya Rabbi, bu hamuru nasip eyle” der gibidir.
Ayrıca dikkat ettim:
“Elin değse elin yakar.” Evet, işte gerçek aşk budur — emeğin sıcaklığından yanmak!
Felsefi Analiz
“Katmerin bükmenin hası, tahinlisi haşhaşlısı” dizesi, hayatın lezzet çeşitliliğini anlatır. Kimi tatlıdır, kimi tuzlu, kimi de yanık çıkar ama hepsi insana dairdir. Fırıncı bu farkları bilerek, kaderin tepsisini dengede tutan bilgedir.
Burada hamur insan gibidir: Çok yoğurursan yorulur, az yoğurursan kabarmaz. İşte hayatın ölçüsü tam da buradadır — denge!
RUSAMER Klinik Notu
Hastada “Fırın Kokulu Mizah Sendromu” tespit edilmiştir. Yan etkiler: tebessüm, minnettarlık, karbonhidrat isteği. Tedavi: Günde bir taze ekmek koklamak, haftada bir dostla çay eşliğinde fırın sohbeti yapmak.
Kalburabastî Efendi Hazretleri’nin Fırından Çıkan Son Sözleri
“Her insan biraz hamur, biraz maya, biraz umut taşır. Kimi kabarır, kimi çöker; ama güzel olan, pişerken kokusunu güzelleştirebilmektir.”
Vesselam
RUSAMER Mührüyle Onaylıdır Ruh Sağlığı Ayarı Merkezi – Mizah ve Mistik Şiir Analiz Servisi Hazırlayan: Ser Feyzlizof Delibal (Celil Çınkır) "Hayatın sırrı ekmekte değil, paylaşmakta gizlidir." 🕊️
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.