11
Yorum
48
Beğeni
5,0
Puan
208
Okunma
Bıktım bu dost görünümlü iki yüzlü insanlardan
Sırtımda taşımaktan yorgun düştüm
Bedenimden terler kör kuyulara aktı
Üşüdüm,deniz kıyılarda ateşler yaktım
Ağızını açtı cılız arzular dişleri tenimde dolaştı
Bütün kapılarını çaldım mabetlerin Mevlaya dualar ediyorum
Çığlığını yıldızlara bırakıyorum
Dostluğu bu şehrin sokaklarında arıyorum
Üsküdar’ ın kıyısından kız külesini seyrederken
Aklım çok karışık çok sıkılıyor
Alnım kırışıyor dayanamıyorum
Sevdanın yalnızlığı konmuş dudaklarıma
Evlerin kirli duvarlarına takılıyor gözlerime
Caddeleri karartan sokak lambalarını üflüyorm
Yüreğimde aşk acısı,dikenlerini batırıyor
Zaman durdu koparıldı takvim yapraklarından
Şarkılar sustu ölüm senfonisi çalıyor radyolarda
Artık günahlarımı astım sırat köprüsüne
Güneş bir fahişe gibi sardı bedenimi
Kaldırımların taşına takıldı adımlarım
Sürgün yüreğimle dostların tokadını yedim
Gözlerim acının balyozunda kalbimi parçaladı
Hayallerimin çiçekleri kanattı ellerimi
İstanbul’un arka sokaklarında düşlerime hayat verdim
Seni dudaklarımın bestesine yazdım
Derbeder yokuşlarda dizlerimin bağı çözüldü
Şimdi ise yoksun karanlığın perdesinde
Yaralı yüreğim dalgaların kucağında
Bakışların hasretime ok atıyor
Gözlerimi parçalayan kalabalıklardan kaçırıyorum
Dar sokaklarda gölgeni kovalıyorum.
Kalbim tütsünün sisinde türküler çalıyor
Dilim senin ismini, dimağımda sayıklıyor
Kaldırımların bataklığı benimle kayıyor
Günlerimin şafakları seninle doğuyor
Ama sen gözümden kaçıyorsun
YEŞİLIRMAK
5.0
100% (19)