0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
78
Okunma
ALLAH ALLAH ALLAH
Bak dediğinde, yüreğimin yarısını gördüm,
Ürkek halin, ürkek halim,
Sanki sensiz çırpınışlarımın özeti gibiydi.
Ellerindeki sıcaklık, tenimdeki ateş,
Ne Yusuf aratır ne Züleyha,
Eder Yakup, kör kuyumun derinliklerinde,
İnlemesi sen diye seni sayıklar.
Hani ilk gün, çocuk gibi sevindirmiştin,
Ellerim avuçlarının içinde,
İlk kıvılcım verdiğinde “gel ey sevgili, gel yan” dediğinde…
Ben kim, ben seni ben bildiğinde;
Ne Yunus karnı, ne Nuh kavmi,
Gönül Ararat dağı, İbrahim dostu;
İşte benim bam telim, İsmail teslimi.
Vurmak düşer bu ayrılışın vuslatına bıçağını,
Bazen vahşi misali uzaktan,
Bazen Kârânî gibi uzak-yakından,
Kimi zaman Ali’yim, kimi an Sıddıktan,
Zaman zaman Osman’ı veliyden.
Bir yanım ben, diğer yarım sen gibi,
Vur orta yerimden — ne ben, ne sen — Hak!
Hak ile, aşk ile…
ALLAH, ALLAH, ALLAH…