0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
96
Okunma
Güzel de türlü türlü, sarımtırak bir ayışığı parlıyor
Üzerimde eprimiş ceket ki hüznümü aylıyor
Galiba varoşluk olanca hırsıyla üzerimde
Haberi saklı saklı, sessizce derinde bir ıslık gibi ağlıyorum
Saklandığım her köşe bucaktan sakin bir çığlık koparıyorum
Gelmiyor aşındığım günlerden etkisiz sayılar
Bugüne dek pasif olmayanlardan, anlamayanlardan çekindim
Çarpıldı tiklerim, en onulmaz çıbandan muzdaribim
Has saatler geçildi, son yol göründü
Vadilerden çıkan Amerikalı beni silahına bileyecek diyedir öfkem
Ölmeli yatışlardan uykular var
Kimisi bir işçi servisinde kimisi de bir gece hülyasında saklar rüyasını
İstanbul’da güneş beni bulacak diye sabaha uzanmalıyım
Bilyem kırılmış, çocuktan oyuncağım
Ya da yatağımı aya bakışlı sarmalıyım
Yoksa beni bir dandan tutacak, salmayacak
Güneye bakmalıyım, secdeler giymeliyim
Günahlarım var etten kemikten
Dileğim bağışlanmaktır
Olanca ağırlığıyla zifiri bir delirmek bir paranoyak ninnisi sanki
Konarsa pencereme
Konmuş kuşlardan bileceğim
Değmiş yanağıma hüznün binbir parçesi
O tek İlahtan bağışlanmaktır dileğim
Affa layık değilsem de af dilemektir.