1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
128
Okunma
Koparken içinde matem fırtınaları
Düşerken sinene sağanak kederler
Tebessüm ediyor
Denizler gibi serin
Kırgın gözlerin...
Bunca elem ile
Bir Davud edasıyla savaştığını,
Ben biliyorum diye...
Gökkuşağı ile başlattığın kavgada
Kırgın yüreğine kurulan kara pusuyu,
Sen bilmezken...
Bal tadında ağulu suyu,
Yudumlayıp kendinden geçmişken,
Çekerken bir meçhule
Dipsiz bir kuyu
Kaybolduğun karanlıklarda seni,
Ben buluyorum diye...
Sevdiğin,
Ellerinle yeşerttiğin
Mutena çiçeklerini,
Nadide damlalarla
Ben suluyorum diye...
Gözlerine mahrem bir çıngı,
Yüreğine memnu bir yangı,
Figanın değil midir bir laleyi sarartan
Efkarın değil midir saçlarını ağartan.
Yıkansın diye tüm günahların,
Ecelin kapısında,
Korkmuş bir güvercin gibi
Tebessümün kaybolmadan,
Akıttığın gözyaşlarını
Ben siliyorum diye...
Kuruntularla bezenmiş bir hıyâbandan
Ürkek adımlarla gelip durduğun
Yaralarını filizlendiren
Mutluluk hayalleri kurduğun,
Uçurumun kenarından
Her seferinde seni
Ben alıyorum diye...
Gölgelerin doldurduğu düşlerle
Binbir cefa dolu vakitlerden
Artakalan anlara ulanan
Uykuların bölünürken,
Çıvgınlarla dolu gülüşlerle
Nefes nefes
Mehtap mehtap gecene
Ben doluyorum diye...
Göklere uzanıyor
Çiçekler gibi narin
Yorgun ellerin
Tebessüm ediyor
Denizler gibi serin
Dargın gözlerin
Her seher
Tatlı uykularını
Ben bölüyorum diye...
5.0
100% (1)