0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
159
Okunma

Yıkılası şeytanlar sardı tapınakları ansızın
Afrodit’i kurban ettiler dini sunaklarda
Gözlerine baktığımda son arzunu soruyorlardı
Bir kaplumbağa seğirtti , ağırbaşlılığıyla suskundu
Dar ağacına çekilenleri sorguluyordu tapınaklar
Bir kadın ağlıyordu geceleri sessizce
Göz göze geldik taş duvarların arkasında
Karıncalar gibi ağlıyordu umutsuzdu köleler
Bir çanakta bulamaç sunuyorlardı uydurma tanrılara
Bir firavun sessizce gülümsüyordu bıyık altından
Büyücüler Nil nehrini akıttılar dağlardan geriye
Hindular sevdiklerinin cesetlerini vermediler yaktılar
Öümsüz ganj nehri kıyılarında ruhlarını yıkadılar
Ölülerini yaktılar, küllerinden tekrar doğacak diye..
Sodalı sularda kirli çamaşırlarını ve acılarını yıkadılar
Buhurları , tütsüleri yaktılar, ölülerin ruhları için
Çıkarda gelir mi diye ağıtlar yakıldı türkülerinde
Bir can ..bir canandan ayrılırken geriye hiç dönmezdi
Ölüm....çorak topraklar gibi, dirilten su vermez mi
Ansızın ölüm meleği gelir , goncada bir gül gibi
Ayrıntılar şeytanların sahte bahçelerinde gizlidir
Unutulmaz yarım kalan aşklara yapıldı EL-HAMRA sarayı
Firavun krallığı yıkılmasın diye öldürülen çocuklar günahsızdı
Mısırın İskenderiye kütüphanesi yakıldı bir inat uğruna
Kopernik în başı gövdesinden ayrıldı dünya dönüyor diye...
Ey.. acımasız insan sonunda düşman oldun kendi soyuna
Gitmezlerse...senin huyuna suyuna katleden sensin her şeyi ..
Senin gibi vahşi bir varlık var mı acımasızsın yaşayanlara
Evrende söz sahibi oldun da...adam mı oldun sanki...
Ölüm tokadı olmasaydı, bu zavallı kendini tanrı sanırdı....?
5.0
100% (2)