0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
95
Okunma

Kefensiz Aşk
Sevdanı
gözbebeklerime idam ettim.
Gözyaşlarımla yıkayıp,
kefensiz, kimsesizler mezarlığına gömdüm.
Toprak sessizdi; elinde bir avuç hüzün,
ay ışığı mezar taşlarını üşütüyordu.
Adını fısıldadım rüzgâra o da sustu;
nakarat gibi çınladı yalnızlığım.
Her gece dikildim mezarının başına,
çıplak ellerimle hatıraları kazdım,
bulduğum her anıyı bir mum gibi söndürdüm;
kirpiklerimde kurumayan bir yağmur bıraktım.
Sonunda öğrendim: sevgiyi gömmekle bitmiyor;
o, geceye kök salıyor, içimde mezarına çiçek açıyor.
Ben de usulca, adını hep susarak anıyorum
ölümsüzleşen bir sızıyla, sensizliğin kıyısında.
Bir avuç toprağı daha serptim usulca
adınla kararan ellerime geceyi verdim.
Mumlar söndü, rüzgâr sonuncusunu da üfledi;
mezarlık suskun, ben bir gölge gibi çekildim.
Döndüm; sırtımda gömülmemiş hatıraların ağırlığı,
cezbeyle bastığım tüm izler yok oldu birer birer.
Sana değil, sana olan bana veda ettim;
ve son bir kez sustum içimdeki idam sehpası çöktü.
Mehmet Öztürk
5.0
100% (2)