2
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
282
Okunma
Yine geliyorum bıraktığım yaslarıma,
karalanmış bahtımın yoluna.
Gitmemin sebebi yalnızlığı tüketmek,
biraz da onu unutmaya çalışmaktı.
Sevmek yerine
incinmişlik , kırık buz parçaları gibi avuçlarımda.
devleşmiş kağıt üzerine
iki cümle sanır beni,
oysa ardımda başka bir ben var.
satır satır...
Oy çiçeği mor, sümbüllü
de ki rüzgâra,
ılık ese;
ben de gideyim yasaklı özlemlerime,
incinmişlerin elinden tutup
bir sevebilemeye sevineyim ....
Yüzümün çizgilerine,
saçlarımın akına bakmasın.
Ruhum, gelin edildiği bir baharda
beyazlar ve allar içinde.
Her sabah, akşamla kavuşan
bir vakte dönüşüyor.
Bilinene susmak,
bir mezarın ayak ucunda uyumak gibiydi.
Bazen de bu yüreğin,
kör bir bekçiye,
duyulmaz bir kuyu dibine ihtiyacını düşünsün
Geliş bir gün dönüşe mahkûm,
bunu o da ben de biliyorduk.
onu en çok,
ana dilimin sustuğu yerde sevip
acıma ortak etmişim....
Dilin ucunda yuvarlanan sözün
kısa bir tutukluluk hali
kırklarda
dem içişim bir başına
dahada
bir başına bırakması beni
ağrıma gidiyor ...!
22-09-2025
ist
z.can
5.0
100% (4)