6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1135
Okunma

nefesinin öptüğü ıssız sokaklarda
derlitoplu ve kestaneyanığı kokarken saçların
nasıl çıkmıştık ilk fotoğrafta
yabanıl kuşlar
çatıları mesken tutarken Galata’da
patentli bir yalnızı kucaklarken
Tophaneden geçen paslı tramvayı
buğusun da kahveyi
ve kömür kokulu nargilenin
duman / dumanladığı Üsküdar iskelesinin
cefakar yolcularını anlat
olağanca kızıllığını yüklenirken güneş
nasıl alıp gidiyorsa başını
doğacak sabahları anlat
örselenmiş baharların
şişe çeviren akşamcı çocuklarına
falaçan ızdırap zedelerin
ağlamaktan kaçırdığı sevgilileri ve annelerin
bir tutam şerbetotu kaynatırken
nasıl hüzünlendiğini anlat bana
ve İstanbul’u ve seni nasıl sevdiğimi