1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
205
Okunma
Susmanın bir adabı, bir dili dili vardır;
İçimizde biriken her sözün gözlerimize vuran bir yansıması...
Onu tamamlayan bir sesi var insanın…
Sessiz durmanın bir adabı bir dili vardır!
Hele uzun uzun susmaların!
Uzak durmaların....
Ve o uzak durmalarının
Bir sebebi var!
Çook!..
Çook, uzaklara dalıp dalıp gitmelerin de...
Yüzümüze, gözümüze ve dudaklarımıza yansıyan hüznü…
Ve sebebi...
Susmanın bir dili bir edabı vardır!
Gül yapraklarının sararıp dibine düşen ölü yapraklar gibi...
Sessizce…
Ve hüzünlü...
İçimizde birikip duran çığlıklara inat...
Çok eski…
Çok yorgun…
Ve canımızı çok acıtan bedenimize yansıyan!
O olumsuz resmi…
Hayatın bir su gibi akışına...
Acıların şiddetine…
Ve gürültüsüne...
O çirkin görüntüsüne...
Ve bıraktığı enkazına mağlubuz!
Suskunluğumuz...
Çaresizliğimin...
Sessizliğimi, ondan…
Susmanın bir dili bir adabı vardır!
Sabretmek!
Ve nihayetinde acılarla...
O, üzüntülerle
Oluşan olumsuzluklardan sıyrılan sevinçli bir yüz İLE...
Karşı koymak gerek!
Ve suskunluğa isyan eden bir sesle...
Hayata hep gülecek olan bir umutla karşı koymak gerek!…
Dinçer DAYI