2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
159
Okunma

bir köy var uzakta,
taşına, toprağına mühür basılmış.
çocukları susuz, tarlası ekinsiz,
yüreklerse hep aynı soruyla çarpıyor:
“kim duyacak bizim sesimizi?”
yazın beni yoğa gayri.
muhtar, ellerinde mühür değil;
alın teriyle yoğrulmuş bir defter tutuyor.
her yaprakta bir çığlık,
her satırda bir dert var.
kara kalemle yazılmış kader,
imzası yok, yalnızlıkla mühürlü.
yazın beni yoğa gayri.
bir dağdan diğerine yankı düşüyor,
halkın açlığı, suskunluğu, öfkesi.
ne göğe yükselen minare duyuyor,
ne de yol kenarında çürüyen direkler.
ama bir gün gelecek,
sözler taşacak defterden,
ve ateş olup tutuşacak gecenin bağrında.
yazın beni yoğa gayri.
köy meydanında çalınmayan saz,
ocakta yanmayan köz,
hepsi bekliyor aynı günü:
insanın insanı unuttuğu bu çağ
bir gün bitecek.
o vakit,
muhtarın defterinde değil,
gönüllerin kitabında yazacak adımız.
yazın beni yoğa gayri.
Hüseyin Apık
5.0
100% (3)