15
Yorum
52
Beğeni
5,0
Puan
288
Okunma
"En gelişmiş bilgisayar, saniyede 16 milyar işlem yaparken, bir arı beyni saniyede 10 trilyon işlem yapabiliyor. "
Bu cümle çarptı beni. Kitabımızdaki sureleri aklıma getirdi.
Nahl suresi, ayet 68-69:- Rabbin bal arısına şöyle vahyetti
"Dağlardan, ağaçlardan ve kurdukları çardaklardan’ evler edin."
- Sonra meyvaların her türünden ye ve Rabbi’nİn yollarında boyun eğerek’ yürü"!
Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, ondan insanlar İçin şifa vardır.
Arılara çiçekleri ayırt eden cihazlar takılmış sanki. O kadar hassaslar.
Bir çiçekten toz aldıklarında farklı bir çiçeğe konmuyorlar. O zaman görev aksamış oluyor çünkü.
Çiçeklerin fotoğrafları hafızalarında, hiç karıştırmıyorlar, mesela bir gül çiçeğinden aldıysa tozu,
başka çiçeklere taşımadan sadece gülleri dolaşıyor.
Albert Einstein "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır" Demiş.
Toplu iğne kadar mideleri var ancak mucizeler yaratıyorlar.
İlahi bir sevk olmasa Yaklaşık 130 bin farklı bitki türünün çoğalmasını sağlayamaz arılar.
Kovanda hava temizliği yaptıklarını öğrenince hayranlığım daha da arttı.
Kanatlarını çırpınca kirli hava çıkıyor, kanat çırpmayı bırakınca temiz hava giriyor.
Bilgi yığını yapıp sıkmak istemiyorum elbette. Çok detaylı bilgilere ulaşılıyor sosyal ortamlarda.
Bugün arı ısırmasaydı elimi konu aklıma gelmezdi sanırım. Tevafuk olabilir.
Arılar hakkında ben detaylar vermesem de dostlara arıların hayatlarını araştırmalarını tavsiye ederim.
Küçük kanatlı işçiler,
güneşin kalbinden damla damla bal çeker,
her vızıltısı
evrenin gizli telinden çıkan bir notadır.
Altın tozuyla mühürler çiçeklerin dudaklarını,
her petekte saklıdır
sabahın teri,
toprağın duası,
rüzgârın hafızası.
Bir arı kondu mu dudağa,
insan anlar:
dünyanın en sessiz anlaşmasıdır emek.
Kovan,
karanlıkta parlayan bir evrendir aslında;
bal,
ışığın şeffaf mezarı.
Ve biz,
onların ömrünü seyrederek öğreniriz
bir damla tatlının
kaç bin kanat çırpışıyla yazıldığını.
Müjgân Akyüz Dündar
5.0
100% (21)