3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1069
Okunma
Gafil…
Ne bayrağın gölgesi düşüyor üstüne
Ne marşın kalmış dilinde
Öyle gür öyle hür
Avazı çıktığınca
Pısırık, zavallı
Ilmik dolanmış sandım
Dokuz boğumunu yitirmiş
Iştahı bol boğazına
Dedenin babasına sövüp
Babanın babasını övmekle
Ceddine sahip mi çıktın
Yoksa
Yoksa sövdüğünü göreni
Övdüğüne sövmeye
Yol mu buldun
Düz ayak
“Sana dar gelecek makber”
Dilinin çatalında çıngırak
Ya sus adam akıllı
Yahut bekle makberi
Nasılsa toprağın bol olacak
…
Mavi gözlü adam mı yansın şimdi
Yahut hangi kürekten vazgeçsin koca Reis
Koyver gitsin "düşen yapraktan bile haberi olan"
Koyver yürüsün Kızıldeniz gafilin üzerine
Ve Viyana tanımasın bile
Doğu batı’yla buluşsun ya bir daha
Üç beş çapulcunun
Ağzına doldurduğu laf-ı güzafa
Lanet etsin kan kokan toprak
Lanet etsin şüheda
Hortla Tevfik
Yahut bul bir yol
Dol ruhlara
Ki şafaklar vazgeçmeden ufkumdan
Sövene dilsiz kalmasın
And verdiğimiz milli misak
…
Yalanmış
Bugün anladım
“Izindeyiz”
Diyenler el ense
Baldırı çıplak
Denize nazır malaklara nazire
Yayılmakla ömür tüketmiş
Ota çimene
Sen demişsin gibi
Kurgulu yalan pazarlarında
Senden öncekileri
Hadsiz ipe çeken
Kaç nesil daha büyütecek
Bu ehli embesil