3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
243
Okunma

Beynimin içinde çakar yıldırım, şimşek.
Kendimizi mi kandırdık, neydi gerçek?
Sorular yağar kafamda, kopar fırtınalar.
Yalan mıydı her şey, yalan mıydı mutluluklar?
Umutlarını kanat yapıp uçtun mu hiç?
Rüzgârlara karışıp yarıştın mı sen hiç?
Güneşten karanlığa savruldun mu hiç?
Yıldızlardan kuyulara düştün mü sen hiç?
Acıdan sonra,
Bağırmadan sonra,
Ağlamadan sonra...
Düşünmek...
Bir kuyunun dibinde,
ıslak, nemli, karanlık...
Bir kuyunun dibinde sorgulamak.
Eşi, çocuğu, dostları düşünmek.
Doğruları, yanlışları anlamak bu kuyunun dibinde.
Başını eğmek,
kendine kızmak, hırpalamak...
Meğer parçası bile ne kadar da güzelmiş
gökyüzü ve yıldızların bu kuyunun dibinde...
Düşünmek, bir kuyunun dibinde,
bir ömre bedel belki de.
Olmak bir kuyunun dibinde...
Korkmaktan bile yorulmak,
bir çaresizliğin içinde.
Yeniden doğmak, yeniden olmak
kuyunun dibinde...
5.0
100% (7)