1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
303
Okunma

Düşler kahvehanesi açıldı gece yarısı
Sığındı ruhu üşümüşler ateşin başına
Başladı anlatmaya yaşlı baykuş
Gerçekle karışmış alacalı masala
Masalın avaresi ne beyazmış kuğu boynunda
Nede bir kuzgunun kanadındaki kara
Rengi , sen ben o gibi karmaşa
Bir hayali varmış avarenin
Gökkuşağı ötesindeki hazineyi bulmak
Kıtlıktan fakirlikten
Köyünü yakınlarını kurtarmak
Kimsenin yapamadığını yapmak
Yatarmış kalkarmış plan yaparmış
Derlermiş gökkuşağının ötesi uzak
Yolları keskin zor ve bol bol varmış tuzak
Ama o hep işin sonunu düşünürmüş
Ve bir gün başlamış hazırlığa
Çıkmış zorlu bilinmezlerle dolu yola
Gitmiş , gitmiş , gitmiş
varmış bir koca dağın yamacına
başlamış tırmanmaya
kurt kuş sesleri arasında
soğuk buz dememiş
çıkmış aşmış koca dağı tek başına
Gitmiş , gitmiş , gitmiş
Varmış deli dolu bir nehrin kıyısına
Derin soğuk dememiş
Geçmiş karşıya içindeki aşkla
Tekrar , gitmiş , gitmiş
Varmış bir Ormanın yamacına
Dalmış hiç düşünmeden ormana
Orman o kadar güzelmiş ki
Yemyeşil koca ağaçları
Serin mi serin suları
Rengarenk çeşit çiçekleri
Tılsımlı kuş sesleri
Zor değilmiş gayri yollar
Hiç de dedikleri gibi
Tadına doyamadığı meyveler
Başını döndürmüş avarenin
Avareliğini unutturmuş
Büyülenmiş sersemlemiş
Aklında ne hayal kalmış ne mekan
Derken geçmiş acımasız zaman
Birden aklına gelmiş köyü yakınları
Yüreğini bir telaş sarmış
Büyülenmiş düşünmemiş yarınları
Aceleyle koşmuş ter içinde kalmış
Sonunda ormanın ucuna varmış
Bakmış bakmış bakakalmış
Ortada ne gökkuşağı
Ne de hazine kalmış .
5.0
100% (2)